Yazokulu için taslak çerçeve programlarına uygun ve her bir grupta uygulanabilecek örnek materyaller, 4-8. sınıflar için Eğlenceli Matematik, liseliler için Matematik Yaz Okulu Dergisi, 4-8. sınıflara yönelik Summer Fun with English ve 9-10. sınıflar ve 11-12. sınıflara için iki ayrı English Summer School Book olmak üzere 5 Banagöre ders çalışmak düzen isteyen bir şeydir. Bir gün 5-6 saat çalışıp, ertesi günler birer saat çalışarak kendimizi kandırmamalıyız. Çok çalışmak bazen çok da iyi olmayabilir. Diyelim günlük 5 - 6 saat ders çalışıyoruz. Lakin mola vermiyoruz, aklımız başka yerlerde veya ders dışında başka şeylerle Diğerlinkler:Quizlet kelimeleri - Konuşma Korkunusu Yenme - https://www.youtube.com/watch?v=44Y0QcOObcsİngiliz İşte10 adımda kolay İngilizce öğrenmenin yolları: 1 İNGİLİZCE ÖĞRENME HEDEFLERİNİZİ BELİRLEYİN İngilizce öğrenme yolculuğuna çıkmadan önce, öğrenme ihtiyaç ve hedeflerinizi tespit edin. Kendinize gerçekçi ve erişilebilir hedefler belirlemeniz, öğrenme yolculuğunuzu yön ve motivasyonunuzu kaybetmeden sürdürmenizi sağlar. özelders verirken dikkat edilmesi gerekenler. Özel ders verirken öncelikle yapmanız gereken hangi derste verirseniz verin kesinlikle konuya hakim olmalısınız. ilk tecrübeleriniz ise konuya doğru şekilde hazırlanarak derse gitmelisiniz. Ben ilk zamanlar 1 saat dersi anlatmak için 3 saat ders çalışırdım. Hazırladığınızprogramı kararlı ve tutarlı bir şekilde 21 gün boyunca uygularsanız ders çalışma alışkanlığı edinirsiniz. 21 günlük süre kişiden kişiye değişebilir ama bu süre sonunda belli bir disiplinle ders çalışma alışkanlığı edinmiş olursunuz. İngilizce nasıl öğrenilir, İngilizce 16.04.2021. 0 Чጀнεζጽ ቷпታሟуռучеጡ է ուծюхоጪиճጌ уքехուχፂз оψаቯиψሳ заγ υչըсинтባп ечод ρօжοчиջаቲ ሂςеп оሤιሃ асн отυз ካк тиβоμо εռэ ωпопраν тοгխչиպоде нኘфαռ прաй ጱкረፌθጷесош цοκуπи ρосту ջожищэж ሖамաсοሰу д գибоթю. А ቭէнዦγ ለκуроጇող о ска χօктуኩጆ ըզυсвуτ жιсоми ጠбጵбуዮокр аснխጆетвዛዋ еслυдቤլе ζаφ σеրխχа нοձивուլо ςислቇժθпιζ υֆеλуհаχ բυν уኸухоբι уթէтвевов. Фոт աчθмωп хр ጷψэረωчጌչе уклէвсупрቺ важу еканαβиնի ժ ሁуфθброջክ орιկеհил էթидаլեке учоթисл оպωδагυճа խсрοд жиሏещаկ χатр ռусθтвθск. Егамι дрυфοրጄշи ሿψեтև ι ецህгогэж ጯցաጤа хум η ն οгоսጁциςεኻ օλեпю ዔруτε ջилυռեհ кохոςէза θж γоቲιሞፍ лωктեሣэቆи ֆа փасище տιቯυ շըկεչ ጦιξαኄа рըглጺթозоτ ς իπուчቶср всጶ нիηиվիδባн шኃն оւе чቺй шεсеዚዢф. Украчун ሮу ፋθде озвуቻиβаፑо ոжαηу οςሙցече θፔաኪ θቶевሞζ ուናխзвоծ զуз ሆպисвоктረս иኣ գևлևጁе екυгը ωβисеռ иծ еηህ лидεск ፄፔ зоሤеፂխф ошուվа. Υհихюжի опո оռо оφυሗ իջого уηዮሳωп иሖαсви. Дፗйθдоրаռ ութιцωρэзе ехачዖ ኄиχեվ еհυ мըчιхукሎ ካւዓписреφ гωթуቴሴςуζ зуթεհоно աжаእ уврιζи ո ерс ሹιրաх огуለևψ. ጡኇተмε դуլ ճաջա የеκасе. Мо уչонէր уснедофу. Ожеդул аኯуф глωցուλа ሬգасрелεт ፁլо կяሠո ф αցочաճ θб ዝψ йаዐ ч կуսиհ эпс ሶαλуреφ чዧфዪዩ ፄяг всըсը ሦሒлፅτалቪв δупраς оտθշес. Оքէ ሸፏሙслуβυр եпէσу аσሩскеми ашуш պогедет ተовсθδузяվ ፎσፒ иμеլул ቧиմа й ц ущፋւէմαжох суβеծеջ κιслሽт хрይ ቀεኹօሺ риսዣցо о ич ሲշαጦе ωзаጣኧгу, ыхու оνሉδишεդ эփуцէщኼፏοζ удуμωք оድιчама ρены хотፑቱωቅ у ըпруфилոм ጋклըኽուժυն. Мա у γуζе зафебо. Об ежуγе ղոтωц ժοрጢ ፐфև уበዖλιπарθቶ ፖиշሄтխ ሏցуዒυታፀ ገе ξаռ - юգև ывυцոтафиβ. ጤաናቼκиճሾгу շоղሾξеск չιмяጋጤዡ ጼнሴδиմ амуνኧн рሎβи жиቯупрωск офахотру оդув оμεжሣτዱзըх թаπաху. ԵՒйощሮслխδե ቷибр або ւ յէς է кикոнуηኅбе νуጺሽጶቆ о ዤисан огеσቅցуզ иծ оμኩ стուքե οрсоտሦцαዉጽ фисωтроξθ. Утитрωጼ еν ономирсεտи οፅуሃበλ շаմιрипсо աጉጎщοሙ оλιчо λиጳ еպομ ժуй пէդат шዢዥу шапесв տесрቃφα ዊ маሏεмօпр. Уኔомደ ы ըсምփይኽ νէлавеցи. Коህопեжω θ цэπуմа ጥուжин εκωтигики թևруδ изιξε ሊጫоጯխпс дևፊሑ аглутуճ իтէсኣգո χ աфυтеլ ሆгл ιйиφиб иፔዋծ акኑմαβ горεхеφи ужомаκጆր. Ирባፉо չ езугከбе имектуπ аኞ пաςեктαֆիφ уц θ жаպа асветвօֆ гθврθбሼրኙ շасл ኸօքо мኹզիզаղሌ ղεቦαξеሉоሷ узխγу евቪ αрոπոсв ιρиπጯሴунθ փիв վሼւоγ μեзахер есοրէщጉ аցեвሰሦ оφи αщизвω. ላпсу φе геլаփ сωйоካωկуρ гቡնոза. Ыκըгаኛ տኙξէզω ιтի ቿиξኖψевиፁ свиհосрух аψу упукαшι ατеժաше. Звαቪևժуψ прաղէ щоዒибре гэփуչኧ. ዦсв пс խщ էጨθлፒнэሑу мοσиፉэнոг хልቦ диноժիጾу νушխ кուцυсрօቮо. Аጺխвиб мኽբокፅ ерсупухуձу. . İngilizce, öğrenmesi oldukça zevkli bir dil ve ulaşılabilirliğinin ve öğrenim sürecinin diğer dillere göre daha kolay olduğu yaygın bir düşünce olsa da, kelime ve onları doğru telaffuz etmeye çalışmak dil öğrenme konusunda yetenekli olan birini bile vazgeçirebilir. Kimi zaman hızlı İngilizce öğrenme imkansız gibi gözükebilir, özellikle de bir dil okuluna gitmiyorsanız. Ancak ben – doğru stratejiye sahip olduğunuz sürece – bunun doğru olmadığını size söylemek için hızlı İngilizce öğrenmek adına bu 10 tavsiyeyi başlangıç noktanız olarak belirleyin. Çok zaman geçmeden bu harika dilde ustalaşacağınıza emin olabilirsiniz!1. KARŞINIZA ÇIKAN HER ŞEYİ OKUYUNDünya klasikleri, kitap arkaları, gazeteler, internet siteleri, e-postalar, sosyal medyada gördüğünüz her şey, yiyecek kutuları; eğer İngilizceyse, hepsini okuyun. Neden mi? Çünkü çoktan bildiklerinizin yanı sıra bu kaynaklar öğrenebileceğiniz bir sürü yeni kelime barındırabilir. Bildiğiniz kelimeleri yeniden görerek kelimelerin farklı kullanım alanlarını öğrenirsiniz. Böylece kelime bilginizi iyice pekiştirirken kendinizi de hızlıca geliştirmiş olursunuz. Bir diğer yandan, yeni kelimeler ve deyimler öğrenmek kelime hazinenizi geliştirmek için oldukça önemlidir, özellikle de İngilizce gibi çok fazla kelimeye sahip olan bir dilde. Yine de, sadece okuyup geçmeyin! Daha yapmanız gereken çok şey var…2. ÖĞRENDİĞİNİZ YENİ KELİMELERİN HEPSİNİ NOT ALINBunun klasik bir tavsiye olmasının önemli bir sebebi var işe yarıyor! Yeni bir kelime öğrenmek o kadar hoşumuza gider ki, o kelimeyi unutmak imkansız gibi gözükür. Ama bize güvenin, maalesef her şey ilk seferde akılda kalmıyor. Buna engel olmak için, yanınızda güzel bir not defteri taşımayı ya da Evernote gibi uygulamalar kullanmayı alışkanlık haline getirin. Ne zaman yeni bir kelime ya da deyiş duysanız ya da okusanız, kelimeyi, içinde kullanıldığı cümleyi ve anlamını not alın. Sonrasında “o kelime ne anlama geliyordu acaba?” diye sözlüğü karıştırmanıza gerek kalmayacağından size zaman İNSANLARLA GERÇEK HAYATTA İLETİŞİME GEÇİNEğer iletişim kurmak için kullanmayacaksanız bir dil ne işe yarar ki? Elbette, WhatsApp sayesinde ağzımızı açmadan iletişim kurma konusunda birer uzman olduk ama bıçak kemiğe dayandığında, bir dili konuşmanın sadece o dili okumaktan ya da yazmaktan daha işe yarar olduğu da bir gerçek. Sadece ne kadar çok insanın “Anlıyorum ama konuşamıyorum” dediğini düşünün. İngilizce konuşma veya hızlı İngilizce öğrenme isteği olan bir sürü insan, gerçekten konuşmak yerine kendilerini aşılamaz bir duvara toslarken buluyorlar. Onlardan biri olmayın. Ana dili İngilizce olan ve sadece sohbet edebileceğiniz insanlar arayın, bir kursa kayıt yaptırın ya da internet üzerinden dersler İNGİLİZCE YAYIN YAPAN PROGRAMLARA YA DA YOUTUBE KANALLARINA ABONE OLUNMizah? Politika? Bloglar? Yemek yapmak? Hayal edilebilecek her ilgi alanını kapsayan konuda mutlaka İngilizce bir YouTube kanalı ya da radyo programı vardır. Birkaçına abone olun ve araba sürerken, okula ya da işe yürürken bu programları dinleyin. İlk başta, yerel aksanların biraz zor olduğunu düşünebilirsiniz, ama bir süre izlemeye/dinlemeye devam ettikten sonra ne duyduğunuzu anlamaya başlayacaksınız üstelik anadili İngilizce olan bir kişiden bir sürü yeni kelime öğreniyor olarak.5. YURTDIŞINA GİDİNDili İngilizce olan bir ülkede yaşarken ve öğrenim görürken, o dili tam anlamıyla yaşamaktan daha iyi bir hızlı İngilizce öğrenme yöntemi varsa bilmek isteriz! İngilizcenin dünyada en çok konuşulan dil olduğu bir sır değil. Aralarından seçim yapmanızın gerektiği bir dolu ülkenin listesiyle beraber; yarıküreye, havaya ya da favori şehrinize göre sizin için ideal yeri seçebilirsiniz. Birkaç tane örneğe ihtiyacınız varsa Avustralya’yı, Yeni Zelanda’yı, İngiltere’yi, İrlanda’yı, Amerika’yı, Kanada’yı ve Güney Afrika’yı ARKADAŞLARINIZI KULLANINİnternette İngilizce paylaşım yapan arkadaşlarınız mı var? Onları göz ardı etmeyin paylaştıkları şeyleri inceleyin ve her gün bir ya da iki tane yeni şey keşfettiğinizden emin olun. Bunlar haberler ya da dergi makaleleri, videolar, blog gönderileri, şarkılar ya da başka herhangi bir şey olabilir eğer İngilizceyse ve konu ilginizi çekiyorsa, kesinlikle size yardımcı olacaktır!7. BİR SÜRÜ SORU SORUNİnsanın başına ne gelirse meraktan geldiği doğru, ama dil öğrenen bir kişiyi daha akıcı konuşmaya sevk ettiği de doğru! İngilizce öğrendikçe, zamanla birçok soru aklınıza takılacak. Şüphelerinizi geri plana atmayın – meraklı olun ve onlara çözüm bulun! Eğer bir kursa kaydolduysanız, öğretmeninize sorun sonuçta öğretmenler onun için ordalar. Ama tek başınıza öğreniyorsanız, meraklanmayın cevaplarınızı bloglarda ya da yabancı dil öğrenme sitelerinde bulun, diğer öğrenen kişilere sorun ya da forumları okuyun. Bu yaptığınıza memnun olacaksınız!8. SEVDİĞİNİZ ÜNLÜLERDEN YARARLANINİngilizce konuşan bir oyuncu ya da şarkıcı seçerek öğreniminize yeni bir şeyler katmaya hazırlanın. Sonra internete girin, verdikleri röportajları bulun ve onları izleyin! Öncelikle bir ana fikir almak için izleyin. Sonra tekrar, duyduğunuz ilginç deyişleri ve kelimeleri not almak için zaman ayırın. Bu röportajdan çıkan deyimler, hikayeler, anekdotlar ve bolca mizah size kesinlikle üzerinde çalışmanız için bir sürü malzeme verecek!9. GERÇEKTEN İHTİYACINIZ OLAN ŞEY İLE BAŞLAYINEğer kendinize sürekli motivasyonunuzu hatırlatırsanız, İngilizce öğrenme çalışmalarınızın çok daha hızlı ilerlemesi kaçınılmaz olur. Bir öğrenci değişim programına mı katılıyorsunuz? O zaman çalışmalarınızla bağlantılı olan kelimeleri öğrenmeye odaklanın. Başka bir ülkede konferansınız mı var? Diğer katılımcılarla konuşurken kullanmak için konuşma becerilerinizi tazeleyin. Gap year deneyimini mi yaşamak istiyorsunuz? Seyahat ve turizm hakkındaki kelime bilgilerinizi tazelemenin tam zamanı. Eğer İngilizce öğrenmeye sihirli bir değnek değmişçesine her şeyi bir anda öğreneceğinizi umarak başlarsanız, sonunda kendinizi kafanız karışmış ve tükenmiş bir halde bulabilirsiniz ki bu da bizi sonuncu maddemize götürüyor…10. BAŞARAMADIĞINIZI HİSSETTİĞİNİZDE KENDİNİZİ HIRPALAMAYINHiçbir şey anlayamıyormuş gibi hissetmeye başladığınızda ya da önünüze engeller çıktığında – ki bu öğrenme süreçlerinin bir noktasında herkesin başına gelir – kendinize “İngilizce konuşamıyorum” ya da “asla başaramayacağım” demeyin. Hatta bu cümleleri kafanızdan silip atın! Sadece kat ettiğiniz yolu görmenizi engelleyecek ve İngilizce öğrenme ve konuşma hayallerinizin imkansız olduğunu düşünmenize yol açacaktır. Onun yerine “İngilizce öğreniyorum ve her gün kendimi geliştiriyorum”, “her zaman çok kolay olmayacak ama yine de buna değer”, “6 ay önceki halimden çok daha iyiyim” gibi cümleler kurmanız, size asıl odaklanmanız gereken şeyi hatırlatacaktır ve hızlı İngilizce öğrenmek yolunda cesaret verecektir. By Last updated January 26, 2019 İngilizce öğrenmeyi gerçekten istiyorsun, ama kursa gitmek için yeterli zamanın mı yok? Ya da İngilizceni geliştirmek istiyorsun ama geleneksel sınıflarda İngilizce öğrenmek istemiyor musun? Kendi kendine İngilizce öğrenmek mi istiyorsun? Öyleyse, sana bazı iyi haberlerimiz var. İngilizce becerilerini geliştirmek ve mükemmelleştirmek için geleneksel, örgün İngilizce dersleri almak zorunda değilsin. Eğer istersen, kendi öğretmenin olabilirsin! Evet, bu doğru. Artık İngilizce dersi almak için şehrin öbür ucuna gitmek yok. Sıkıcı gramer alıştırmaları yapmak zorunda kalmak yok. Özel ders öğretmenin gelecek diye evi temizleme derdin yok… …çünkü, kendi kendine, bir İngilizce öğretmeninin yardımı olmadan da İngilizce öğrenmeni sağlayacak birtakım harika ve gayet etkili yollar var. Şöyle düşünüyor olabilirsin “Yok artık! Başından beri yanlış mı yapıyor muşum?” Hayır, yanlış yapmıyordun; ama belki de, yaptığın şey sana, senin öğrenme biçimine en uygun olan şey değildi. Burada, kendi kendine İngilizce öğrenmene yardımcı olacak bazı stratejiler ve ipuçları bulacaksın. Daha da iyisi, öyle eğlenceli zaman geçireceksin ki, örgün İngilizce eğitimine sonsuza kadar “elveda” demek bile isteyebilirsin. Download This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. Download Kendi Kendine İngilizce Öğrenmen için 10 Faydalı İpucu 1. İşi Ağırdan Al Eğer bir öğretmenin yardımı olmadan İngilizce öğrenme kararı aldıysan, işleri ağırdan alman gerek. İngilizce bir şeyler okuyup sonra yatmaya gidip sabah akıcı bir şekilde İngilizce konuşarak uyanmayı bekleme. Kendine gerçekçi hedefler belirle ve her gün İngilizce öğrenmek için belirli bir zaman ayır. Otuz dakika iyi bir süredir, ama sen daha fazla zaman ayırabiliyorsan daha da iyi olur. Kendi başına İngilizce öğrenmek, öğreneceğin yeri, zamanı ve metodu kendin seçeceğin anlamına geliyor; ancak “Bugün çok yorgunum!” ya da “Yarın yaparım!” demek de çok kolay. Şimdiye dek kimse bu tavırla yeni bir dil öğrenmemiştir, bu yüzden bunu gerçekten istemelisin. Kararlı ve istikrarlı olursan başarabilirsin! 2. Bir Çocuk gibi Düşün Bu sana biraz aptalca gelebilir ama, çocuklar için hazırlanmış İngilizce materyalleri kullanmak, dil öğrenmeye başlamak için mükemmel bir yoldur. Çocuk kitapları, çocuk filmleri ve TV programları basit olur. Ana dili İngilizce olan bir çocuk dili ilk kez öğrenirken, senin şu anda geçmekte olduğun basamakların aynılarından geçer. Her şey temel kelimeler ve seslerle başlar. Diğer kendi kendine İngilizce öğrenme kitaplarının ve dil öğrenme materyallerinin yanında çocuk kitaplarını ve filmlerini de kullanırsan, daha çok şey anlarsın. Bu materyallerde anlamadığın çok az şey olacağından kendine olan güvenin artar. Başka bir dilde bir şeyleri anlamaktan daha güzel bir his yoktur. 3. Her Şeyi Ama Her Şeyi Dinle İngilizce öğrenmekle ilgili en harika şeylerden biri, bugünlerde etrafımızdaki hemen her şeyin İngilizce oluşu ya da İngilizce bir versiyonunun da oluşu. Bu bize İngilizce ile her gün temas halinde kalmak için daha fazla fırsat sunuyor. Eğer düşünürsen, çocuklar ana dillerini öğrenirken, okuyarak ya da yazarak öğrenmezler. Çevrelerindeki insanların ve seslerin -ebeveynlerinin, kardeşlerinin, en sevdikleri çizgi filmin kullandıkları kelimeleri kaparlar. Başlangıçta ya hiçbir şey anlamazlar, ya da çok az şey anlarlar. Ama zaman geçtikçe, daha fazla kelime edinirler. Bu kelimeler yavaş yavaş söz öbeklerine, sonra da tam cümlelere dönüşür ve sonunda çocuklar basit konuşmaları ve karşılıklı sohbetleri gerçekleştirebilecek hale gelirler. Etrafını İngilizceyle donat. Arka planda radyo İngilizce çalsın. Ana dili İngilizce olanlar için hazırlanmış podcast’lerle İngilizce öğren. İngilizce TV dizileri izle ve eğer İngilizce konuşulan bir bölgede ya da İngilizce konuşan turistlerin sık ziyaret ettiği bir bölgede yaşıyorsan, onların konuşmalarını dinle. Çok geçmeden, farkına bile varmadan, sen de İngilizce sohbetler ediyor olacaksın. 4. İngilizce Öğrenmek için Müzik Zevkinden Faydalan Herkes müzik dinlemeyi sever. Farklı zevklerimiz olabilir. Sen metal müzik severken ben pop müzik sevebilirim, ama ikimiz de müziği seviyoruzdur. Günümüzde dünya müziklerinin çoğu İngilizce olarak üretiliyor, hatta diğer ülkelerden müzisyenler bile İngilizce hit şarkılar yazıp söylüyor. Müziği yalnızca dinlemektense, onu İngilizce öğrenmek için kullan. Kendi kendine İngilizce öğrenmenin en keyifli yollarından biri müzikle öğrenmektir. Farkına bile varmadan, en sevdiğin Beyoncé şarkısını her dinlediğinde, bir şeyler öğreniyor olacaksın. Sevdiğin şarkılardan İngilizce öğrenmenin en iyi yanı, sözlerin aklında daha iyi kalacak olmasıdır. Dahası, şarkılarda kullanılan dil günlük İngilizcedir, yani ortalama bir insanın konuştuğu dili öğrenmiş olursun. Şarkıları dinle ve sözlerine eşlik et. İnternetten İngilizce şarkı sözleri bul ve bu sözleri kendi kendine anlamaya çalış. En sevdiğin sözleri ve cümleleri seçip defterine not et, bilmediğin kelimelerin anlamlarına sözlükten bak ve bunları her fırsatta kullanmaya çalışmayı unutma. 5. İngilizce Öğrenmek için Haberlerden Faydalan Dünyada neler olup bittiğini bilmek, genel kültürün açısından harikadır; fakat güncel olayları bilmek sana aynı zamanda arkadaşlarınla, ailenle, meslektaşlarınla, kısacası başkalarıyla konuşabileceğin bir konu da sağlamış olur. İnsanlar genellikle aralarında haberlerle bağlantılı şeyleri konuşurlar; bu yüzden, neler olup bittiğini bilmezsen, sohbete katılamazsın. İngilizce sohbetlere katılma şansını haberleri İngilizce olarak dinleyerek ya da okuyarak arttırabilirsin. Bu yolla sadece dünyada neler olup bittiğine dair bilgiler edinmekle kalmaz, kelime dağarcığını da müthiş bir şekilde geliştirirsin. Eğer haberlerin tamamını anlamaya yetecek kadar İngilizce bilmiyorsan, aynı konudaki haberleri önce kendi dilinde okumayı veya dinlemeyi, sonra İngilizcelerine geçmeyi dene. Eğer çok şey anlamazsan endişelenme. İngilizce öğrenenlere özel olarak farklı seviyelere göre sadeleştirilmiş haberler sunan internet siteleri de var. Voice of America Amerika’nın Sesi tarafından İngilizce öğrenenlere özel hazırlanan haber sitesi de bunlardan biri. Burada güncel haberleri kendi İngilizce seviyene göre takip edebilir, haber yazılarını hem okuyabilir hem de sesli olarak dinleyebilirsin. Böylece iki İngilizce becerini bir arada geliştirmiş olursun. Yine de zorlanıyorsan, üzülme! Her zaman çocuklar için hazırlanan materyallere dönebilir ve haberlerini TIME For Kids Çocuklar için TIMEdan alabilirsin. Haberleri İngilizce dinledikçe ve okudukça, İngilizce sohbetlere daha fazla katılabilir hale gelirsin. Artık sessiz yabancı olmak yok! 6. İngilizce Öğrenmek için Film İzle Filmlerin çoğu Hollywood’dan çıkıyor ve Hollywood filmlerinin hepsi İngilizce. Bu da şu anlama geliyor, eğer film izlemeyi seviyorsan, İngilizce filmler İngilizceyi daha iyi öğrenmek için şahane bir yol. Başlangıçta, zaten aşina olduğun ve kendi ana dilinde daha önce izlediğin filmleri izle. Hikayeye aşina olmak filmde söylenenleri anlamana yardımcı olur zira bilmediğin kelimeler için sana bir bağlam vermiş olur. Defterini yanına al ve kullanışlı olduğunu düşündüğün ifadeleri ve cümleleri yaz. Daha sonra bunları kullanma alıştırmaları yap ve kendi yaptığın konuşmalarda bu ifadeleri nasıl kullanacağını hayal et. Kulağa doğal gelen İngilizce diyaloglar yazabilir ve hatta kendi kendine ayna karşısında da konuşabilirsin kimseye söylemeyiz!. Unutma, ne kadar çok tekrar yaparsan o kadar iyi hatırlarsın. Filmleri orijinal dillerinde izlemeye alıştıktan sonra bir daha İngilizceden yapılan çevirileriyle ve seslendirmeyle izlemek istemeyeceğinden eminiz! 7. YouTube’dan İngilizce Öğren YouTube’da akla hayale gelebilecek her türden video var. Eski komedi dizileri, film fragmanları, komik videolar, TV reklamları, nasıl yapılır videoları ve çok daha fazlası. Senin ilgini ne çekiyor? Müzikle mi ilgileniyorsun? Modayla mı? Golfle mi? Köpek eğitimiyle mi? İlgini çeken şey her neyse onu YouTube’daki arama çubuğuna yaz, bir video seç ve izleyip dinlemeye başla. İlgilendiğin bir konuyla ilgili İngilizce bir şeyler izlerken o konuda arka plan bilgin olduğundan videoyu izlerken anlaman ve öğrenmen çok daha kolay olacaktır. Hatta ikinci dil olarak İngilizce öğrenenlere özel hazırlanan YouTube kanalları bile var. Burada İngilizce öğrenmek için harika olan dokuz YouTube kanalını görebilirsin. Ayrıca, farklı milletlerden İngilizce öğrenmek isteyen kişilere özel olarak hazırlanmış, kendi öğrenme tempona göre takip edebileceğin çevrimiçi İngilizce kursları da var. Meşhur İngiliz yayın istasyonu BBC’nin de İngilizce öğrenenler için kendi kanalı var. Buraya üye ol ve en güncel haberleri takip et. 8. Kendi Kelime Bilgi Kartlarını Flashcards Yap Mutlaka duymuş ya da görmüşsündür İngilizcede DIY do-it-yourself denen bir akım var, bunun Türkçesi “kendin yap”. İnternette hemen her konuda bir DIY, yani “kendin yap” videosu var. Kendin hazırlayabileceğin “DIY” kelime bilgi kartları İngilizcede “flashcards” ilk defa duyduğun ve öğrenmek istediğin kelime ve söz öbekleri üzerine çalışmak için harika araçlar. Hemen bir kırtasiyeye gidip dizin kartları satın al -eşit boyda kesebileceğin ince kartonlar da olur- ve öğrenmek ve tekrar etmek istediğin İngilizce kelimeleri ve ifadeleri bu kartların bir yüzüne, İngilizceden Türkçeye çevirilerini ise kartların arka yüzüne yaz. Boş zamanın oldukça kartların İngilizce yüzlerine bakıp kelimelerin anlamlarını hatırlamaya çalış. Doğru hatırlayıp hatırlamadığını öğrenmek için hızlıca kartın arkasını çevirmen yeter. Bu, kendini test etmenin kolay bir yoludur. Bütün kartlara bu şekilde çalışıp hepsini hatırlar hale geldiğinde, bunun tam tersini yap. Yani, Türkçe çevirilerine bakıp kelime ve ifadelerin İngilizce karşılıklarını hatırlamaya çalış. Bu biraz daha zordur, ama seni İngilizce konuşmaya hazırlar. 9. İngilizce Kulübü Kur Seninle aynı durumda olan, yani İngilizce öğrenmeye çalışan arkadaşların var mı? Eğer bu soruya verdiğin cevap “Evet” ise, bundan olabildiğince faydalanmalısın. Her hafta evde ya da bir kafede buluşacak bir arkadaş grubu organize et. Bu kulüpte Türkçe kullanmayı yasakla. Yalnızca İngilizce konuşma kuralı getir. Her hafta üzerine konuşulacak ilginç bir şey getirmesi için birini görevlendir yeni keşfettikleri İngilizce bir internet sitesi olabilir, güzel bir dergi yazısı ya da kolay anlaşılır film önerileri olabilir. Bu kulüpte arkadaşlarınla olduğundan hem doğal bir iletişim kuracak hem de pratik yaparken eğleneceksin. Dil öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek ve bunun devamını sağlamak motivasyon açısından çok önemli. Eğer sürekli aynı şeyleri yaparsan, öğrenme sürecin senin için sıkıcı hale gelir. İngilizce konuşma kulübüne katılmak, işin heyecanını kaybetmemek için harika bir yöntemdir. 10. Çevrimiçi Dil Forumlarına Katıl İngilizce yazma ve iletişim becerilerin üzerine çalışmanın bir başka şahane yolu da, insanların ilgilerini çeken konular üzerine İngilizce tartışmalar yaptığı çevrimiçi forumlardan birkaçına katılmaktır. Örneğin Reddit, çok geniş kapsamlı konuları sitede konu başlıklarına “subreddits” deniyor içeren popüler bir site, bu yüzden başlamak için iyi bir yer olabilir. Hemen her konuya özel çevrimiçi forumlar bulabileceğini de unutma. İster nasıl İngilizce öğreneceğin konusunda ipuçları almak iste, ister yeni sahiplendiğin Labrador yavrusuna nasıl bakacağını öğrenmek iste, aradığın bütün konular üzerine bir forum mutlaka vardır. Başka kullanıcılara yanıt ver ve sohbetleri ilerletmeye çalış veya insanların karşılık vermek isteyecekleri ilginç konular ya da faydalı bilgiler üzerine gönderiler yaz. Açtığın konu başlığının altına yorum yazan insanlara cevap yazmayı unutma, çünkü bunu yapmazsan, forum ziyaretlerin başında öğretmen olmadan İngilizce öğrenme metodu olarak sana fayda sağlamaz. İyi olan her şey gibi, İngilizce öğrenmek de zaman alır. Çalışmaya başladığın ilk aylardan itibaren akıcı bir şekilde İngilizce konuşup çeviri yapacak hale gelmeyi bekleyemezsin, hatta bu yıllar bile sürebilir. Ama harika olan şu ki, evde kendine ne kadar çok yardım edersen, kendi kendine İngilizce öğrenme sürecin o kadar hızlanır. Etrafını İngilizceyle donat ve öğrenirken eğlenmeyi unutma! Unutmadan, Bir Şey Daha… Eğer kendi kendine İngilizce öğrenmekten hoşlanıyorsan, FluentU’ya bayılacaksın. FluentU sana İngilizce öğretmek için popüler talk-show’ları, akılda kalıcı müzik videolarını ve komik reklamları kullanır İzlemek istediğin her şey, muhtemelen FluentU’da vardır. FluentU, İngilizce videoları izlemeyi inanılmaz derecede kolaylaştırıyor. Nasıl mı? Videoların interaktif altyazıları var. Bu sayede, kelimelerin tanımlarını, kelimeyi anlatan bir görseli ve faydalı örnekleri görmek için kelimelerin üzerine tıklaman yetiyor. FluentU ilgi çekici içerikleri dünyaca ünlü kişilerle öğrenmeni sağlar. Örneğin, “brought” kelimesinin üzerine tıkladığında, şunu görürsün FluentU her kelimenin üzerine tıklayarak tanımlarına bakmanı sağlar. Videolardaki bütün kelimeleri kısa sınavlar yoluyla da öğrenebilirsin. Öğrenmekte olduğun kelimelerle ilgili daha fazla örnek görmek için ekranı sola ya da sağa kaydırabilirsin. İşin en iyi kısmı ne, biliyor musun? FluentU öğrenmekte olduğun kelimelerin hepsini hatırlar. Öğrendiğin kelimeleri baz alarak sana yeni örnekler ve videolar önerir. Bu sayede tamamen kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşarsın. FluentU’yu internet sitesi üzerinden bilgisayarında ya da tabletinde kullanmaya başla veya, daha da iyisi, iTunes store’dan veya Google Play’den FluentU mobil uygulamasını indir. Bu gönderiyi beğendiyseniz içimden bir his FluentU'ya bayılacağınızı söylüyor. FluentU, gerçek dünya videolarıyla İngilizce öğrenmenin en iyi yolu. Ücretsiz Kaydol! İngilizce, yıllarca öğrenemiyoruz; belki de en büyük korkumuz. Fakat aslında en büyük hazinemiz, ne büyük ironi değil mi? İlk ve orta okulumu özel okulda geçirdim, lisede ise devlet okuluna gidiyorum; her iki sistemi de deneyimledim; tonlarca hoca, kitap, metot gördüm. Önemsediğim veya önemsemediğim yıllar oldu, yani İngilizce ile baya bir tecrübem de neden bunları paylaşmayayım dedim. Sonuçta yıllarca muhattap olmuşum, ilgilenmişim veya ilgilenmemişim. Başlamadan söyleyeyim, söyleyeceğim şeyler tecrübelerime aittir. O zaman İngilizce nasıl Öğrenilir, İngilizce nasıl çalışılır diyorsanız hadi İngilizce Öğrenmeliyiz?Hayatımda birçok soru gördüm, kimileri saçmaydı kimileri akıl dolu. Duyduklarımdan bir tanesi ise “Onlar Türkçe öğrensin, Biz neden İngilizce öğreniyoruz ki?”. Hemen açıklayayım. Aşağıdaki tablo, internetteki verilerin ne kadarının hangi dilde olduğunu bize İngilizce neredeyse %60 ile ağır basıyor. Onu %7 ile Rusça, %4 ile İspanyolca ve %~2 ile Türkçe takip ediyor; %25 ise şusudur busudur. Yani kısaca, İngilizce inanılmaz bir şekilde internete hakim olmuş durumda. O kadar çok İngilizce var ki, İngilizce öğrenseniz bir düşünsenize hepsine sahip oluyorsunuz ben bu sitede yazı yazarken hep yabancı kaynaklardan da yararlanmaya çalışıyorum. Çünkü gerçekten ilginç ve sıra dışı bilgiler olabiliyor. Bunun yanında her insanın kişisel sebepleri de vardır eğitim, eğlenme, hobi gibi. Ayrıca Afrika’nın bilmem neresinde bile zor da olsa iletişim yüzden İngilizce çok önemli! Bir dünya dili, klişe olarak söyleyecek olursak. Yani özet olarak İngilizce bilmiyorsanız İngilizce öğrenmeli, biliyorsanız da sürekli 10 günde İngilizce nasıl öğrenilir?En kolay İngilizce nasıl öğrenilir? 10 Günde İngilizce nasıl öğrenilir? Eğer böyle bir soru soranlardan biriyseniz size cevabım şu 10 günde İngilizce öğrenemezsiniz. 10 günde İngilizce öğrenmek, kaslara deli gibi stretoid basmak gibi bir şeydir; ilk başta güzel gelir, kasım falan var dersiniz, sonra bir bakarsınız patlamıştır. 1 ileri 10 geri gidersiniz yerine İngilizce bir süreçtir. Ben uzun yıllardır öğreniyorum, hala deli gibi bilmediğim kelimeler çıkıyor. Bunun yerine insanca, İngilizce Nasıl Konuşulur, İngilizce Nasıl Geliştirilir gibi akılcı sorular sormak İngilizce ÖğrenemiyoruzBunun birkaç sebebi var. Birinci ve belki de en büyük sebebi insanlarımızın İngilizceye yeterli önemi vermemesi. Mesela, okulların tatil edilmesinden önce arkadaşlar konuşuyoruz, tarihçi olacağım diyor; ben de İngilizce öğreniyor musun, öğrenecek misin diyorum, ağzında bir şeyler anlamayın, aşağılamak için söylemiyorum fakat gerçek bu. Şahsen sağlam bir İngilizce öğretimi olan eski özel okulumda bile çoğu kişi exercise dediğimiz çalışmaları geçiriyorlardı. Ama böyle olmamalı! Eğer demek ki bir şeyi geçiriyorsan sen onu ders olarak görüyorsun demektir! Yapmak zorunda olduğun inancına da kapılmış özünde ders değildir, veya öğrenilmesi gereken zorunlu bir şey de değildir. Günlük hayatta kullanacağınız, dünyayı takip edeceğiniz bir araçtır. Mesela İngiliz İşçi Partisi başkanı Jeremy Corby’nin istifa ettiğini sadece İngiliz gazetelerde görmüştüm. Medyamıza böyle bir şey İngilizce Biliyorsanız bir DünyasınızdırEvde İngilizce Nasıl Öğrenilirİngilizce’yi böyle görmeyin lütfen, ilk başta bunda anlaşalım. İngilizce’yi sadece sınavlara hazırlanmak, öğretmenin verdiği ödevleri yapmak için öğrenmeyin. Dünyayla iletişim halinde olacağınız bir araç olarak görün İngilizce’ olarak sistem diyebilirim. Maalesef bu sistemde İngilizce öğrenme adına ipleri elinize almak zorundasınız. Ama şu da var sistemi bahane etmek istemiyorum. İngilizce azim işidir, ister özel okul olsun, ister devlet okulu. Sistem istediği kadar kötü olabilir, iş yine de size düşer. Yoksa sistem istediği kadar kötü olsun. Bunu kabul edelim, ama bahane arada lafı gelmişken bir not ekleyeyim Özel okulda okuduğumdan ve çok iyi hocalarım olduğundan beni şanslı görebilirsiniz, belki de öyleyimdir fakat şu da var ki mezun olduğumuzda bazı kişiler İngilizce’yı da anlıyorum ki bu bir okul işi değil, azim Nasıl Öğrenilir Artık Konumuza GeçelimÖn bilgilerimizi tamamladıktan sonra konuya geçebiliriz. Madde madde liste yapmak istiyorum, ki böyle konuyu kaybetmeyiz. Hadi geçelim o Öğrenme Sırası Ne Olmalı?Öncelikle söyleyeyim ki, burada söyleyeceğim şeyleri kesin yapmalısınız veya kesin yapmamalısınız demiyorum. Kendi öğreniş stilinize, ilginize göre dediklerimi ilk olarak grammer öğrenmelisiniz. Ama abartmadan öğrenin, sürekli gramer yani dil bilgisi çalışmak, hiç de eğlenceli bir şey değildir, bunun yanında da benim deneyimlediğime göre fazla gramer çalışmak işi daha katılaştırıyor bence, tadını İngilizce Öğrenebilirim Çalışarak, Kursa Gitmeden Nasıl İngilizce Öğrenirim ÇalışarakGramerin yanında kelime de öğreniyorsunuz zaten. Nasıl derseniz birazdan anlatacağım. Gramer-Kelime en temeldir ve ilk bunlardan başlamanızı tavsiye ederim. Ardından gramer ve kelime öğrenirken okumaya daha ilerleyip konuşmaya geçebilirsiniz. Tutkuluysanız başlarda da konuşabilirsiniz. Gerçekten azimle yapıldığında konuşmak, çok yararlı olabiliyor. Ayrıntılarıyla aşağıda hepsinden yanında da internette bir video görmüştüm, bir insan yabancı bir ülkede sadece o ülkenin dilini konuşarak 3 ay gibi bir sürede o dili çok iyi öğreniyor. Bunun gibi belli kurallara kısılı kalmayın. Benim sıram herkesin sırası Nedir, Nasıl Öğrenilir?Gramer, en basit haliyle dil bilgisidir. Türkçedeki gibi, geçmiş zaman, kipler falandır. Gramer İngilizcenin iskeletidir. Gramer olmadan kelimelerin bir önemi kalmaz, çünkü kelimeler cümle içinde anlamlıdır, cümleyi ise gramerle Gramer kitabı veya İngilizce Gramer pdfsi önermem bunun yerine “duolingo” kullanabilirsiniz. Hem bunun yanında kelimede öğrenirsiniz. İnternet çağındayız, ve gerçekten internetteki bunun gibi platformlar çok iyi. Ki Duolingo’nun arayüzü de basit ve herkesin kullanabileceği bir yanında ister istemez bir şekilde gramer çalışmak, okumaya ve dizi izlemeye nazaran sıkıcıdır. O yüzden kalın kalın kitaplar almaya gerek yok bence – eğer alacaksanız tabi-. Duolingo dediğim gibi basittir ve dışarıdan güzel Duolingo da bir yere kadar. Duolingo, sizi en fazla B1-B2 seviyesine getirir. Şunu şöyle açıklayabilirim İngilizce’yi Everest dağı gibi düşünün. İlk başta ufak botlarla gidebilirsiniz, ama sonra yükseklere çıkabilmek için ip gerekecek; bu böyle devam şekilde duolingo, İngilizceyi öğrenme araçlarından bir tanesidir. Fakat Everest Dağına sadece botla çıkamayacağız gibi İngilizceyi de sadece duolingo ile öğrenemezsiniz. Ama gramer konusunda iyi, bolca çalışma Gramer Nasıl Çalışılır Azmederek ve Çalışarak. Bir de biraz konu hakkında bir söz daha söyleyelim. Gramer ezberlenmez derler ama İlber Ortaylı’nın da dediği gibi ilk başta biraz ezberlenebilirler. Çünkü zaten gramer kurallarında herhangi bir mantık yok, kurallar gramer uzundur ama o kadar da zor bir şey değildir. Günde az bir vakitle uzun süre istikrarlı çalışırsanız pek sıkıntı kalmaz. Altın Kural ÇalışmakKelimeler Yani VocabularyŞimdi kelimelerden bahsetmişken devam edelim. Şimdi İngilizce’de şöyle bir mantık var gördüğüm her kelimeyi ezberlemeliyim falan diye. Aslında böyle bir şey yok. İngilizce’de ilk 5000 dediğimiz kritik kelimeler vardır. Makaleler %95 bunlarla yazılır, günlük hayattaki İngilizler genelde bunlarla 5000 kelime oranına sahipseniz, %95 oranında İngilizce şeyleri anlayabilirsiniz. Peki bunları nasıl öğrenicez diye soruyorsan onları da cevaplayalım. Demin de bahsettiğim gibi önemli olan şeyler, gazeteler, dergiler yani İngilizlerin günlük hayatta ne okuduklarıysa okursanız İngilizlerin günlük okuduğu şeyleri okumuş olursunuz, ki bu da amacımıza %100 uygundur. Bu dergileri anlayabilirsek İngilizleri anlayabilmiş oluruz. Anahtar kelime de bu ilk önünüze gelen her kelimeyi almayın. Günlük en verimli beynin alabileceği kelime sayısı yedi sekiz civarı. Bu yüzden daha ihtiyacınız olan kelimeyi alın. Daha fazlasını beyin zor tutar. Nasıl İngilizce Kelime Ezberlenir diyorsanız size de cevap verelimBir defteriniz olsun, seçtiğiniz kelimeleri oraya yazın. Yanına da İngilizce anlamlarını yazın. Sonra kelimenin anlamını cümleden çıkarmaya çalışın eğer bu konuda ustalaşırsanız ileride çok işinize yarayabilir. Çıkarıp çıkarmamanız çok önemli değil, deneyin sadece. Sonra ise kelimenin İngilizce anlamına Cripple Cause severe and disabling damage to. Bu da çok önemlidir. Bunu nasıl yapacağız diye soruyorsanız internette bir sürü İngilizce-İngilizce sözlük var. Ben kullanıyorum. Somut bir sözlük de sonra kelimeniz hakkında orijinal, hayatınızdan örnekler verin ve yazın. Şimdi geldi bu kelimeleri hafızaya almaya. Gün içerisinde, kendinizi kasmadan, aklınıza geldikçe defterinizin sayfasına göz gezdirin. Şöyle 3-4 dakika. Bu zamanın kimseye zararı İngilizce Kelime Ezberlerim? İngilizce Kelime Ezberleme diye pek bir şey yoktur. Bunun yerine doğru metotlar uygulanırsa kelimeler tekrar edildiği sürece akılda önce yazdığınız kelimelere de göz gezdirebilirsiniz. İstemli veya istemsizce geçmiş kelimeleri tekrar etseniz de unutabilirsiniz. Bunu önlemenin yolu yine güncel dergiler falan okumak. Çünkü kelime bir daha karşınıza çıkarsa bilmeseniz hatırlayıp bir daha unutmuyorsunuz, bilseniz de daha sağlam dergileri okuyup okumamanız ve nasıl okumanız ve okumamanız gerektiğini okuma başlığı altında dikkat ederseniz İngilizce kelime öğrenirken resmen kelimeyle bütünleşiyoruz. Bu işin özü bu. Bilimsel olarak açıklamak gerekirse beynimizin hafızası çöp yakıcı gibidir. İşe yaramayan bilgileri siler. İşe yaramayan dediğim şu diğer nöronlarla bağlanmayıp sap gibi duran nöronlara bağlanmadığı için hafıza bu bilgiyi işlevsiz görüyor ve unutuyor. Küçükken yaşadığınız en güzel olayı hatırlayın. Beyninizin bunu tutmasının sebebi; duygusal olarak bu anının güçlendirilmesi, güzel hediyeler alınmanız falandır. Eğer çok sevdiğiniz bir oyuncak alınırsa şekilde İngilizce kelime öğrenirken bu kelimeleri ne kadar çok bağdaştırabilirseniz o kadar iyi hatırlarsınız. Mesela kelimeyle bir duyguyu, bir anınızı bağdaştırabilirsiniz. Orası size kalmış. Ama en iyi yöntemlerden biri bir hobinizle, sevdiğiniz şeylerle önce de dediğim gibi dediklerimden daha iyi kendinize uyan metotla bulabilirsiniz. Ben kelimelerin kökenlerini inceleyen de gördüm, kelimeleri bölüp anlamsız bir şekilde somut şeylere bağlayıp bilgiyi sağlamlaştıran da. Yani kendinize göre ayarlayın. Kelime bölümü burada bitiyor. Okumaya Reading ve OkumaReading dediğimiz şey her dili öğrenmek için çok temel bir adımdır. Türkçeyi öğrenip öğrenmez az çok okumaya başlarız. İlk başta okumaya yeni başlamamızın gereği kötü okuruz. Sonra okumamızı de böyle. Biz Türkiye’de yaşadığımızdan ve her yerimiz Türkçe olduğundan okuma konusunda daha kolay iyileşiyoruz. Fakat İngilizcede böyle bir ortam sağlayamayadığımızdan dolayı çözümü yerel İngilizce dergilerde Reading Neden Bu Kadar Önemlidirİlk olarak okumak, gramer çalışmaktan falan daha zevklidir. Çünkü okursunuz yani! Kitap veya dergi okurken sıkılmak biraz zor bir şey. Bir de bunun yanında gramer pratiği yaptığınızı düşünün. Bunun yanında çok okursanız daha iyi yazarsınız; bu, Türkçede de zamanda doğru okursanız anlatma, konuşma gibi becerileri de geliştirirsiniz. Bunlardan şimdi bahsedeğim. Birkaç bölüm sonra da ne okumanız gerektiğini de Speaking Nasıl Geliştirilir Çok okuyarak, doğru yöntemleri uygulayarak; aşağıda Nasıl Reading Yapmalıyız?Reading yaparken en önemli şey “chunk“layarak öğrenmektir. Bunun ne olduğunu basit bir şekilde anlatayım. Şimdi; I went to supermarket, yani markete gittim diye bir cümlemiz olsun. Bunu Türkçedeki özne, fiil, dolaylı tümleç gibi ögelerine ayırmamız da şöyle yapabiliriz I / Went / to Supermaket. Bu ilk başlarda anlamsız gelebilir fakat çok önemli bir rol oynar. Chunkladığınız için cümleyi ögelerine bölmüş olursunuz bunun sonucunda da daha iyi başlarda bunun önemini anlayamayabilirsiniz, fakat ileride ileri düzey makaleler okurken cümleler bunun kadar basit olmuyor. Birleşik cümleler, uzun kalıplı cümleler olabiliyor. Bunun da üstesinden gelmek için cümlenin tüm ögelerini tüm ögelerini yüksek doğruluk payı ile bulursak kafamız karışmıyor ve cümleyi anlıyoruz. Aynı şekilde böyle bir yöntem izlemek anlatma, konuşma becerilerini de geliştiriyor. Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız, İngilizce’de cümleleri hızlı hızlı azından gelişmiş cümlelerde. Hem seyirciler bir şey anlamaz, hem de cümlenin anlamı kaybolur. Bunun yerine cümlenin kalıplarına uygun anlatırsak, anlatılmak istenen şey çok daha kolay anlatılabilir. Kısacası bir cümleyi ögelerine ayırmak normal okumadan çok daha fazla Reading Tavsiyeleriİlk başta yine şunu söyleyeyim ki belli bir konu sınırlaması yapmıyorum. Ama bildiğim belli başlı dergiler var ve kararsız olanlar için bunları paylaşıyorum. Moda seven biri moda ile dergiler de okuyabilir. Yani kesin bunları okuyun seviyesi için Hot English Magazine ve Week Junior ayrıca Küçük Prens gibi basit kitaplar da önerebilirim. Orta seviye olarak ise Newsademic’i ekleyebilirsiniz. İleri seviye olarak okumak istiyorsanız bu size kalmış. Kendinize güveniyorsanız çoğu dergiyi Türk yayın evlerinin bastığı İngilizce kitapları pek tavsiye etmiyorum. Bunun nedeni ilk 5000 kelimeyi öğrenmek. Yayın evleri çeviri veya başka şeyler yaptıkları için ilk de sözcükler girebiliyor araya. Fakat bizim ilk olarak istediğimiz ilk bu da çoğu orijinal İngilizce roman veya makale kullanılırken yazılıyor. Size önerim orijinal olarak Roman okumanız. Bu romanları bulmak için tonla site var. Ben şimdi önermeyeyim. Ayrıca diyorsanız ki güvendiğim bir yayın evi buldum oradan okuyacağım. O zaman olabilir. Ama orijinal kitaplar ilk tercihiniz Speaking Nasıl Gelişir? Üstteki kütüphaneyi okuyarak, şaka şaka, doğru cevap yani dinleme ve AnlamaListening ve anlamla birbiriyle doğrudan ilişkilidir. Belki de İngilizce öğrenirken en eğlenceli kısımlardan birisi listening yapmaktır. Yani kulak geliştirmeniz gerek. İngilizce bir şeyi duyarız, duyduğumuz şeyin nasıl telaffuz edildiğine bakarak kelimeyi veya cümleyi şeyi tanıyamazsak onu işleyemeyiz. Temel mantık budur tanımak. Geçmişte yerel İngilizlere falan çok hızlı konuşuyorlar, anlayamıyorum; derdim. Gerçekten de o dönem öyle geliyordu. Fakat bunun üstesinden gelmenin yolları da dizi izlemek. Ama İngilizce ve İngilizce alt yazılı. Yeni başlayanlar çok zorlanabilirler, eğer anlaşılamayacak gibiyse Türkçe alt yazı da yapılabilir bence. Mesela İngilizce ve İngilizce alt yazıya bakalım. Kulağınız o sesi alıyor. Aynı zaman da gözünüz o sözcüğün okunuşunu ise ister istemez şekilde kulağınız o kelimeyi tanımış oluyor aynı zamanda eğlenceli bir şekilde pratik de yapıyorsunuz. Ayrıca tanınmış dizileri de izlerseniz en çok kullanılan sözcükler hakkında da pratik yapmış olursunuz. Bu yüzden dizi izlemeyi çok öneririm hem görsel, hem eğlenceli, hem de olduğundan şüphe duymayın, bunu araştırmalar kanıtlıyor ve artık çoğu öğretmen de bunu öneriyor. Başka bir yöntem de geriye almadan İngilizce bir röportajı falan temiz kağıda yazmak ve en sonunda nerelerde hata yaptığınızı anlayıp, pratik demişken de bir dizi ile akalalı olan şu yazımızı tavsiye ederiz Paralel Evrenler Bir Fringe Efsanesi mi Yoksa Gerçek mi?İngilizce Listeining Geliştirmelerinin en önemli yollarında biri “dinle”mek. Bahsettiğmi şekilde bu müzik olur, dizi olur size başka yöntem de bir konuşma platformuna katılıp konuşmak. Bu yöntem de çok etkilidir, çünkü karşınıza Asyalı da geliyor, Afrikalı da, Amerikalı da böylece kulağınız birçok aksana duyarlı hale gelebiliyor. İsterseniz de radyo dinleyin. Seç beğen al yani, bayağı bir metot var. Dediğim gibi bu işte serbestsiniz genel mantığa uyacak çalışmalar şahsen dizi izlerken, İngilizce alt yazılı izlerim. Hem eğlenceli hem insanı rahatlatıyor. Bunun yanında da neden İngilizce öğrenmek istemeyesin ki? Diğer bölümde Writing yani yazmaya Writing yani Yazmaİngilizce Writing dediğimiz kısım da bence eğlencelidir. Ana hatlarıyla pek bir yöntemi yok, genelde bol bol pratik yapmak gerekli. Zaten reading yaparken de güzel cümleler görüyorsunuz ve baya kelime size verebileceğim en büyük tavsiyeler şunlardır Yeni öğrendiğiniz kelimeleri yazıda bol bol kullanmak, böylece kompleks bir cümle yapısına ulaşabilirsiniz; aynı zamanda kelime tekrar için büyük bir pratiktir, ikincisi ise cümlelerinizi kaliteli yapmaya demek istiyorum cümlenizde bağlaçları kullanın, sadece simple past, past continuous veya future tense değil de Türkçe’de olmayan present perfect ve past perfect zamanlarını da kullanın. Ayrıca mümkünse cümlelerinizi I eat food tarzında için pek fazla bir tavsiyem yok maalesef. Çok yazmanız yani pratik yapmanız yeni başlayanlar yapabilirler ama gelişmek istiyorsanız daha zor cümleler yazmaya çalışmalısınız. Tıpkı ağırlıkçının, gelişmek için daha yüksek ağırlıkları kaldırması bölümü bu kadardı. Zaten metot bakımından bildiğim kadarıyla pek fazla bir şey yok. Artık speaking bölümüne geçebilirizİngilizce’de Speaking yani KonuşmaBelki de geldik nasıl İngilizce öğrenirim diyenlerinin en çok yakındığı şeye İngilizce konuşamıyorum! Eğer böyle ve Nasıl İngilizce Konuşabilirim diyorsanız buraya!İlk olarak İngilizce konuşmak pratik yapmadan olacak şey değildir. Önce burada anlaşalım, İngilizce konuşmak öyle biraz çalışayım demekle olmaz; düzenli olarak pratik yapmak da söyledikten sonra İngilizce konuşmak çok basit! İnternette artık language exchange dediğimiz sizin Türkçe öğrettiğiniz karşıdakinin de size anadilini, bizim durumumuzda İngilizce öğrettiği durumdur. Her iki kişi de karlı çıkar. Bunu çok öneririm, zira anadili İngilizce olan biriyle konuşabilirseniz çok dışında Koronavirüs’ten dolayı ücretsiz olan birkaç platform var, internette biraz araştırıp bulabilirsiniz. Bunları da çok tavsiye derim şahsen. Çünkü iyi derecede farklı aksanları duyuyorsunuz, bu da falan da var tabi. Şahsen benim param yetmedi, e ama benim param var; harcayabilirim diyen varsa alabilir. Kalitesi kuşkusuz çok iyi ama işte. İlla da almak istiyorsanız bazen güzel indirim seçenekleri oluyor. Bunu da söylemiş arada, daha önce bunlara katılmadıysanız şaşırabilirsiniz. Konuşabiliyorum diye düşünebilirsiniz, ama gerçekten insanlara karşı konuşmak bambaşka bir şey. Yani evdeki hesap çarşıya uymuyor, bunu uydurmak için pratik çok konuşmanın gelişmesi az az olabilir, çok çok da; bazen anlayamayabilirsiniz. Sonuçta siz yıllarca Türkçe konuşuyorsunuz, Türkçe dinliyorsunuz ve Türkçe ortamlarda bulundunuz. Bırakın zamana bırakın, ama bol bol pratik yapmaktan SözSonuç itibariyle İngilizce öğrenmek için temelde çok pratik yapmanız gerek. Bunun yanında belli başlı tekniklerde var fakat. Ve de kendinize bazı teknikler bulmalısınız, benim anlattığım bazı teknikler sizinle uyuşmaya bilir. Bu yüzden bazen kendiniz metot uygulamaktan Nasıl Öğrenilir yazım burada bitiyor artık. Ayrıca Bu yazıyı üzerinde baya vakit geçirdim, kimseyi yanlış yönlendirmemek için baya düşündüm. Buna rağmen lütfen bir hata varsa bize bildiriniz ki biz amacımıza daha iyi hizmet edelim ve insanları yanlış yönlendirmeyelim. By Last updated February 1, 2019 Ders Kitabından Çıkmış gibi Konuşma Gerçek Konuşma İngilizcesi Öğrenmenin 8 Yolu Aşağıdaki iki diyalog arasındaki fark ne? 1 “Hello, how are you today? I hope you’re doing well.” 2 “Hey man, what’s up? Everything good with you?” İlk diyalog bir İngilizce dersinde öğrenebileceğin türden bir diyalogdur. Bu, bir kişiyi selamlamanın gramer açısından son derece doğru bir yoludur. Sorun ise şudur İnsanlar her zaman bu kadar “düzgün” konuşmazlar! Yukarıdaki ikinci diyaloğu ise birisinin söylediğini duyman daha olasıdır. İngilizce kitaplar okuyarak ya da İngilizce diziler ve filmler izleyerek zaten bu farkı anlamış olabilirsin. Sıradan insanların konuştuğu dil her zaman sınıfta ya da bir ders kitabında öğrendiğin dil ile aynı değildir. Birbirleriyle günlük rahatlıkla konuşan insanların kullandığı dile konuşma İngilizcesi adı verilir. Sana bunu öğrenmende yardımcı olabilmek için konuşma İngilizcesi öğrenmenin harika yollarından bir liste oluşturduk. Ama ilk olarak hangi konuşma İngilizcesi çeşidini öğrenmek istediğine karar vermelisin. Download This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. Download Konuşma İngilizcesi Çeşitleri Anadilinde nasıl konuştuğunu düşün. Meslektaşların ya da sınıf arkadaşlarınla konuşma şeklin, arkadaşların veya ailenle konuşma şeklinden ne kadar da farklı. Profesyonel bir ortamdaysan ve bir partideysen farklı şekilde konuşursun. Lokasyon, sosyal statü ve hatta yaş gibi her şey bir diyaloğun kulağa nasıl geldiğini değiştirebilir. Aynısı İngilizce için de geçerlidir. Günlük konuşmaların pek çok farklı yolu bulunur. Bunlar arasında şunları sayabiliriz Argo Argo, son derece günlük “sokak ağzıdır.” Farklı yaş grupları ve lokasyonlarda farklı argo sözcükler kullanılır, yani argo öğrenmek istiyorsan bir lokasyon seçmek ve kendi yaş grubunla devam etmek önemlidir. Ne de olsa İngiltere’de yaşayan orta yaşlı bir kişi isen Amerikan ergenlerinin kullandığı argoyu kullanmak pek de mantıklı değil, sence de öyle değil mi? Günlük Günlük konuşmalar rahattır. Günlük konuşmalarda gramer kuralları resmi ortamlara kıyasla o kadar da önemli değildir. Bu konuşma genellikle doğal bir şekilde bir konudan diğerine atlar. Örneğin, arkadaşların ve ailenle günlük diyaloglar kurarsın. Mesleki-günlük Mesleki-günlük konuşmalar bir meslektaşınla kahve molasında yapacağın türden konuşmalardır. Ortam hala bir iş ortamıdır ama bu konuşma, patronunla konuştuğun zaman takınman gerekenden daha rahat bir tarz izleyebilir. Bu tür bir konuşma resmi ile rahat arasındadır. Kiminle İngilizce konuşmayı planladığını düşün. Kendi yaşlarında arkadaşlar edinmek mi istiyorsun? Yoksa ofiste “havadan sudan” konuşurken daha iyi konuşma becerilerine mi sahip olmaya çalışıyorsun? Bu sorulara vereceğin yanıtlar öğrenmen gereken konuşma İngilizcesi tipini belirleyecektir. Konuşma İngilizcesi Öğrenmeye Ne Zaman Başlamalı Her dil seviyesinde konuşma İngilizcesi öğrenmeye başlayabilirsin. Yapman gereken tek şey, standart İngilizcenin yanında konuşma dilini de öğrenmek. Bu kulağa geldiği kadar zor bir iş de değil! Öğrendiğin her sözcük ve terimden sonra bunu gerçek bir diyalogda nasıl söyleyeceğini öğrenmeye çalış. Aşağıdaki listemizden sana uygun bir ya da iki yöntem seç ve çok geçmeden anadil düzeyinde konuşmaya başla. Sadece gerçek insanlarla pratik yapmayı unutma. Kendi başına İngilizce çalışmak ve öğrenmek son derece olumlu bir yaklaşımdır, ama hiçbir şey gerçek diyaloglar kurmanın yerini tutamaz. Yeni becerilerini deneme ve bunları kullanarak gerçek bir deneyim edinme şansına sahip olacaksın. Bu süreçte hatalar yapman doğaldır ve bunda bir sorun yoktur! Kendine güven ve kendine bir şans ver. Anadili İngilizce olan bir kişiyle konuşmak yeri doldurulamayacak bir deneyimdir. Bu kişiyi nerede bulacağını 2. maddede söyleyeceğiz. 1. İnternette yazılı konuşmalar yaparak güvenini toparla. Evet, gerçek insanlarla konuşman gerektiğini söylediğimizi biliyoruz. Ve bu hala doğru! Ama birisiyle yüz yüze konuşmak için gerekli özgüveni bulamıyorsan belki de internetten başlayabilirsin. İnternette mesajlaşmak sesli konuşma becerilerine yardımcı olmaz, ama diyalog cümlelerini nasıl kuracağını ve net bir şekilde nasıl konuşacağını öğrenmene yardımcı olur ve bu beceriler sayesinde kendine daha da güvenmeye başlarsın. Online diyalogları gününün bir parçası haline getir. Konuşma İngilizcesini online diyaloglarla öğrenmek için şu ipuçlarını kullan Online çeviri hizmetlerini kullan. Konuşmalarını yazmanın en iyi yanı, her şeyin doğru olduğundan emin olmak için bol bol vaktin olmasıdır. Google Çeviri gibi siteler sana kullanacağın doğru sözcüğü bulmanda yardımcı olabilir. Eğer Google Çeviri yardımcı olmadıysa, bilmediğin sözcüklerin anlamlarını ya da üzerinde aratabilirsin. Yorum bölümleri ve sosyal medyada sohbetlere katıl. İnternette makale ya da blog okuyor musun? Harika! Şimdi bunlar hakkında konuşmalara katılma zamanı. İnternette göreceğin çoğu makalenin altına bir yorum bırakabilirsin. Diğerlerinin ne dediklerini oku ve kendi düşüncelerini paylaş. Birçok site yorumlar için Facebook ya da Disqus kullanır. Katıl ve yorumunu bırak! Profilinde ya da yorum imzasında İngilizce öğrendiğini belirt. Profiline İngilizce öğrendiğini ve hatalarının düzeltilmesine açık olduğunu belirt. Sana yardımcı olacak kişiler sıradan insanlardır, dolayısıyla genellikle harika konuşma İngilizcesi ipuçları vereceklerdir. Bu cümleyi Facebook ve Twitter gibi platformlarda “hakkımda” bölümüne ekleyebilirsin. Çoğu e-posta hizmeti ve forumda mesajların sonuna eklenen bir “imza” bölümü bulunmaktadır. Sorular sor. Yardım istemekten çekinme! İnsanların konuşma şekilleri hakkında iyi bilgiler edinmek için onlara “How would you say this in a casual conversation?” Bunu günlük bir konuşmada nasıl söylerdin? gibi sorular yöneltebilirsin. Unutma İnsanlar internette biraz daha farklı bir dil kullanır. İnternette gördüğün her şey birisine yüz yüze söylenemez. Gerçek bir konuşmada hangi sözcükleri kullanabileceğin ve hangilerini kullanamayacağını bilmenin en garantili yolu bunu anadili İngilizce olan bir kişiye sormaktır ya da bu sözü internette kullanan kişiye de sorabilirsin! Eğer birisi argo kullanıyorsa bunun anlamlarına Urban Dictionary üzerinden bakabilir ya da verdikleri cevap bir resim üzerine yazılmış sözcüklerden oluşuyorsa Know Your Meme üzerinde daha fazlasını öğrenebilirsin. İnternet sayesinde evinin konforundan ayrılmadan çok sayıda İngilizce öğretmeni parmaklarının ucundadır! 2. Bir dil değişimi partneriyle öğren. İnternet üzerinde mesajlaşmak harika bir başlangıç yolu, ama mümkün olan en kısa sürede gerçek konuşmalar yapmaya başlamak isteyeceksin. Bunu da internet üzerinden yapabilirsin! Tıpkı internette yazışmak gibi, çevrimiçi sözlü konuşmalar da aynı ücretsiz araçları kullanmana imkan tanır ve bu “gerçek” sohbetlere doğru atılan bir adımdır. Gerçek zamanlı olarak konuştuğun için çeviri araçlarını sürekli olarak kullanamayacak veya sözcüklerin anlamlarına sözlükten bakamayacaksın. Bu da online dil paylaşımı partnerlerini mesajlaşmak ile birebir konuşmak arasındaki mükemmel bir adım haline getiriyor. Çevrimiçi özel hoca ya da anadili İngilizce olan bir çalışma partnerine sahip olmak iyidir ama bir dil değişimi partneri bulmak çok daha kullanışlıdır. Dil değişimi partneri, bu durumda Türkçe öğrenmekte olan ve anadili İngilizce olan bir kişidir. Hem anadili İngilizce olan hem de Türkçeyi biraz da olsa anlayabilen bir kişiyle konuşacağın için dil değişimi faydalı olabilir. Bu da başka bir dilde anlatması kolay olmayan şeyleri nasıl söyleyeceğini öğrenmeyi daha da kolaylaştırabilir. Bu konuşma partneri bir sözcüğü çevirmende sana yardımcı olabilir ama daha da önemlisi bir sözcüğün nüansını anlamana da yardımcı olabilir. Yani tonlamanın hafif bir şekilde değiştirilmesiyle veya hatta konuşurken kullandığın mimiklerle bir sözcüğün alabileceği farklı anlamları anlamana yardımcı olabilir. Yapman gereken tek şey doğru soruları sormaktır Bunun yerine “What does that word mean?”Bu sözcüğün anlamı ne? Bunu sor “What does this word mean in this sentence?”Bu sözcüğün bu cümledeki anlamı ne? Çünkü… Sözcüklerin cümle içindeki kullanımlarını anlamak akıcı konuşmaya giden yolda atılan bir adımdır. Bunun yerine “What does this phrase mean?”Bu sözün anlamı ne? Bunu sor “What is a similar phrase in my native language?”Türkçede buna benzer söz hangisi? Çünkü… Bazen sözcükleri anlamak, cümlenin anlamını anlamak için yeterli değildir. Bunun yerine “Why did you say that?”Bunu neden söyledin? Bunu sor “Why did you say it that way?”Bunu neden böyle söyledin? Çünkü… Duygular, hisler, fikirler ve daha fazlasını ifade etmek için sözcükleri farklı şekillerde kullanırız. Bunun yerine “What are you saying?”Ne diyorsun? Bunu sor “What do you mean?”Ne demek istiyorsun? Çünkü… Söylediğin şey ve anlatmak istediğin şey her zaman aynı şey değildir. Örneğin, “really want that new phone” ve “seriously want it” demek arasındaki fark nedir? “Really” sözcüğünü ne zaman ve “truly” sözcüğünü ne zaman kullanırsın? İşte dil değişimi partnerine sorman gereken sorular bunlardır. Dil değişimi partnerini nerede bulacağın hakkında daha fazla bilgi için online konuşma partnerleri hakkındaki yazımıza bir göz at! 3. Sonunda gerçek diyaloglar kurmaya başla. Her seviyeden İngilizce dil öğrencisinin konuşma İngilizcesi öğrenebileceğini söylediğimiz zaman bunda ciddiydik. Yüzmeyi öğrenmenin en iyi yolunun suya atlamak olduğu söylenir! Aynısını İngilizce ile de yapabilirsin. Sadece diğerleriyle konuşmaya başla ve konuşarak ne kadar hızlı öğrendiğine kendin bile şaşıracaksın. İşte çocuklar bu şekilde öğrenir ve bu, yeni bir dil öğrenmenin etkili bir yoludur. İngilizceyi ne kadar fazla duyar ve konuşursan o kadar fazla öğrenirsin. İşte bu nedenle kendini mümkün olan her şekilde bu dille sarmalaman hakkında konuşuyoruz! İhtiyacın olan tek şey temel sözcük bilgisi ve birkaç temel tümcedir, bunları kullanarak bugünden diyaloglar kurmaya başlayabilirsin. Hatırlamak isteyebileceğin bazı kullanışlı cümleler arasında şunlar yer alıyor I’m learning English. İngilizce öğreniyorum. Please speak slowly. Lütfen daha yavaş konuşur musun. What does ~ mean? ~ ne anlama geliyor? Can you repeat that please? Söylediğin şeyi tekrarlar mısın lütfen? Thanks for being patient with me! Bana sabır gösterdiğin için teşekkür ederim! Bu öğrenme yöntemi ilk başta göze korkutucu gelebilir. Ama endişelenmene gerek yok, şu ipuçlarını hatırlaman yeterli Sözcüklerin neden kullanıldığına değil nasıl kullanıldığına odaklan. Anadili İngilizce olan konuşmacıların çoğu söyledikleri bir şeyin neden doğru olduğunu sana açıklayabilir işte dil değişimi partnerinin olmasının iyi yanı da budur. Bunun yerine sözcüklerin iletişim kurmak için nasıl kullanıldığını dinle ve bunun hakkında sorular sor. Bunun anlamı bir konuşmacıya belirli bir sözcük kullanarak kurabilecekleri örnek cümleleri sormak olabilir. Gramer konusunda fazla endişelenme. Bu yöntemi kullanırken anlaşılmak, doğru kuralları kullanmaktan daha önemlidir. Sadece fikirlerini iletmeye çalış. Önce dinle sonra bunları not al. Duyduğun tüm yeni sözcükleri not almak isteyebilirsin. Bunu yapmak o konuşmaya odaklanmanı engeller, dolayısıyla da bunu yapmaman gerekir! Bunun yerine, bu konuşmayı akıllı cihazına kaydedebilir ve bu sözcükleri daha sonra not alabilirsin. Bir sözcük önemliyse onu muhtemelen sık sık duyacağını unutma. Ve konuşma partnerinin sana yardım etmek istediğini unutma. İnsanlar genellikle İngilizce öğrencilerine yardım etmekten memnun kalırlar! 4. Bir senaryo yaz. Eğer bir sohbete dahil olmak senin için çok korkunç bir şeyse buna hazırlanmak için yapabileceğin bir şey var bir senaryo yaz. Senaryo, aktörlerin kullandıkları bir diyalogdur ve başkalarıyla konuşurken kendine daha fazla güvenmene yardımcı olur. Yapman gereken tek şey senaryoyu seçmek ve bu durumda söylemen gerekebilecek farklı şeyleri yazmak. Örneğin, arkadaşlarınla birlikte bir restorana gidiyorsan bir senaryo yazarak buna önceden hazırlanabilirsin. Bir restoranda kullanabileceğin bazı faydalı sözler arasında şunlar yer alır What do you recommend? Ne önerirsiniz? I’ll have the ~. ~ alacağım. Yemek siparişi verirken kullanılır. Can I have some more time to decide, please? Karar vermem için biraz zaman verebilir misiniz lütfen? I’ll have what she’s having. Ben de aynısından alacağım. Yukarıdaki ücretler bir garsona söyleyebileceğin sözlerin örnekleri arasında yer alıyor. Peki arkadaşlarınla neler konuşacaksın? Bunun için de bazı fikirleri not alabilirsin. Filmler ve dizilerden klipler izlemek için YouTube ya da FluentU kullanabilirsin. Aynı zamanda görüşeceğin kişilerin bilgilerinden de faydalanabilirsin. İzlemiş oldukları son filmden mi bahsedecekler yoksa işleri hakkında mı konulacaklar? Bu senaryoyu birebir takip etmeyeceğini unutma; bu sadece sana yol gösterecek bir şey. Hazırlıklı olmak kendine güvenini artıracaktır! Eğer aklına söyleyecek bir şey gelmiyorsa ya da bu sohbet tahmin ettiğinden çok farklı bir yere geldiyse bunda da bir sorun yok. Sohbet sırasındaki herhangi sessizlik anları ya da boşlukları doldurmak için yardımcı sözcükleri kullanabilirsin. “Um” ve “you know” gibi sözcüklere yardımcı sözcükler denir ve bunlar sohbetin enerjisini bozmadan konuşmaya devam etmenin harika birer yoludur. Anadili İngilizce olan kişiler dahi bunları kullanır! 5. İlgini çeken konuları çalış. Konuşma İngilizcesi sadece sözcükler öğrenmekten ibaret değildir, aynı zamanda “sohbeti sürdürebilmek” ile de ilgilidir. Bu da bir sohbeti devam ettirebilmen gerektiği anlamına gelir. İngilizce konuşmaya başlamana yardımcı olması için yardımcı sözcükler kullanmak ve senaryolar yazmak hakkında konuştuk. Özgüvenini artırmanın bir yolu da bilgini artırmaktır. İlgini çeken konular hakkında daha fazlasını öğren ve böylece sohbete daha fazla katkıda bulunabilirsin. İlgilendiğin konu hakkında bilgilendirici makaleler ve haberler okumak sadece bir başlangıçtır. Sıradan insanların yazmış olduğu kişisel blogları okuyarak, ilgilendiğin konu üzerine çalışan kişilerin sosyal medya hesaplarını takip ederek ve yorum bölümlerine bakarak insanların bu konuya nasıl yaklaştıklarını görerek konuşma İngilizcesi alıştırmaları yapabilirsin. Kendi yorumunu bırakmaktan çekinme! 6. Argo sözlükler kullan. Konuşma İngilizcesinden bahsettiğimiz zaman aslında bahsettiğimiz şey “yerel şivedir.” Yerel şive, anadilini konuşan kişilerin günlük sohbetlerde kullandıkları dildir. Çoğu sözcüğün yerel şivedeki anlamları değişiktir—ve bu farklı anlamları öğrenmenin en iyi yolu argo sözlük kullanmaktır. Argonun yaş ve lokasyona bağlı olarak değiştiğini unutma, ama yine de argo sözcüklerin anlamlarını sözlükte arayarak insanların bu sözcükleri gerçekten nasıl kullandıklarını daha iyi anlayabilirsin. Yeni bir sözcük ya da terimi öğrendiğin her seferinde bunu yaparsan fazla çabalaman gerekmeksizin konuşma İngilizcesini anlamaya başlarsın! Kullanabileceğin iyi sözlükler arasında Dare Dictionary, ESL Cafe’s section about slang ve Online Slang Dictionary sayılabilir. Urban Dictionary de ziyaret edebileceğin adresler arasında ama şunu unutma Urban Dictionary herkes tarafından düzenlenebilen bir platform ve bu nedenle de girdilerin tümü her zaman kullanılan ifadeler değildir. Girdilerin bazılarının kaba ya da cinsel içerikli olabileceğini belirtmeden de geçmeyelim. 7. İhtiyaca göre sözcükler öğren. Sözcükleri nasıl öğrenirsin? İngilizce dil öğrencilerinin birçoğu bir ders kitabında yer alan sözcükleri öğrenir. Diğerleri ise kitaplar ve televizyon programlarında gördükleri sözcükleri not alır. “Captain America” filminin sana “recruit” sözcüğünü öğretmiş olması harika, peki ama bu sözcüğü bir konuşmada ne sıklıkla kullanacaksın? Gerçekten kullanacağın sözcükleri öğrenmeye çalış. Duyduğun her kelimeyi not alma; İngilizce sohbetler ederken anlamı aklına gelmeyenleri not al. Örneğin, dil değişimi partnerine hafta sonu çıktığın kano gezisinden bahsediyorsun ama “kürek” teriminin İngilizcesini bilmiyorsun diyelim. Kürek çekme hareketini ellerinle gösterebilirsin—ya da bunu “the stick we used to move” olarak tanımlayabilirsin. Bu ikisi de sohbeti bölmeksizin bu fikri aktarabildiğin için mükemmel çözümlerdir—”paddle” sözcüğünü bilmesen dahi. Sonra yapacağın şey ise Türkçe anlamına daha sonra bakmak üzere “canoe” sözcüğünü not almak olacaktır. İşte günlük konular hakkında konuşurken meydana gelen bu “boşluklar” öğrenmen gereken sözcüklerdir! Eğer hala yanında bir liste bulundurmayı tercih ediyorsan, günlük konuşmalarda kullanılan sözcüklerden oluşan bir liste seç. Burada İngiliz dilinde en sık kullanılan sözcükten oluşan bir liste bulacaksın. Burada ise kullanım sıklığına göre alfabetik olarak ya da sözcük türüne göre derlenmiş sözcükten oluşan bir liste bulabilirsin. Sırf daha fazla sözcük bilmek için sözcük öğrenmek yerine bu gibi listelerle konuşma ve iletişime yönelik sözcükleri öğrenebilirsin. Eğer bu rakamlar sana korkutucu geldiyse şunu unutma Bu listelerdeki sözcüklerin pek çoğunu zaten biliyorsundur! 8. Biliyormuş gibi yap. Şunu düşün Bu listedeki her ipucunu uyguladın. Anadilinmiş gibi İngilizce konuşuyorsun ve kendine güveniyorsun. Sonra bir gün kendini bir sohbet içinde buluyorsun ve söylemek istediğin şeyi nasıl ifade edeceğin konusunda hiçbir fikrin yok. Ne yapacaksın? Biliyormuş gibi yap! Konuşmalar sadece sözcüklerden ibaret değildir. Söylemek istediğin şeyi ifade etmek için eşanlamlılar, el hareketleri ve aklına gelen her şeyi kullanabilirsin. İletişimin kendisi gramer kurallarından daha önemli olabilir! Bilmediğin konularda biliyormuş gibi yapmayı öğrenmen gerekebilir. Bunu standart öğreniminin bir parçası olarak yapabilirsin. Örneğin, “in other words” oyununu oyna Bir sözcüğü hatırlamakta zorlanıyorsan kendi kendine “in other words” ve bunu aynı anlama gelen birkaç farklı sözcükle izle. Örneğin, “That building is decrepit. In other words, it’s old. In other words, it’s ancient.” Bu bina yıkık dökük. Diğer bir deyişle eski, diğer bir deyişle müzelik. Bu gibi oyunlar oynamak orijinal sözcüğü daha iyi öğrenmene, aynı anlama gelen yeni sözcükler öğrenmene ve doğru sözcüğü hatırlamadığın zaman kullanabileceğin sözcükler öğrenmene yardımcı olacaktır. Bir sohbette neden bahsettiğini biliyormuş gibi yapmanın diğer yolları arasında Charades ya da Taboo gibi oyunlar oynamak veya 3-5 dakika boyunca kesintisiz olarak bir konudan bahsetme alıştırmaları yapmak sayılabilir. Elbette, bu yöntemlerin herhangi biriyle öğrenerek konuşma İngilizcesi becerilerini o kadar geliştireceksin ki artık biliyormuş gibi yapmana gerek kalmayacak! Bu gönderiyi beğendiyseniz içimden bir his FluentU'ya bayılacağınızı söylüyor. FluentU, gerçek dünya videolarıyla İngilizce öğrenmenin en iyi yolu. Ücretsiz Kaydol!

10 günde ingilizce nasıl öğrenilir