. GİB – ÖZELGE Konu Sözleşmeden doğan damga vergisi ile kamu ihale kurum paylarının tek seferde mi gider yazılacağı yoksa satılan malın maliyeti ile mi ilişkilendirileceği İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin alınan ihaleler kapsamında resmi kurumlara akaryakıt teslimlerinde bulunduğu, akaryakıt teslimlerine ilişkin sözleşmelerin imzalandığı yıl ile akaryakıtın teslim edildiği yılın farklı olduğu belirterek, sözleşmelerden doğan damga vergisi, ihale karar damga vergisi ve kamu ihale kurum paylarının ödendikleri takvim yılının gideri olarak tek seferde mi gider yazılacağı yoksa sözleşme kapsamındaki teslimlerin yapıldığı takip eden yıl veya yıllarda bu teslimler oranında satılan malın maliyeti ile mi ilişkilendirileceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir. KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükellefin bir hesap dönemi içinde elde ettiği safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, bu kazancın tespitinde de Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37’nci maddesinin birinci fıkrasında; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 38’inci maddesinde ise; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce; 1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; 2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinde de, işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların da safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari kazancın tespitinde “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, bu işlemin miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır. Dönemsellik, tahakkuk etmiş bir gelir için söz konusudur. Bu esaslar dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet veya tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre, şirketiniz tarafından akaryakıt satışlarına ilişkin olarak düzenlenen sözleşmelerden doğan damga vergisi, ihale karar damga vergisi ve kamu ihale kurum paylarının, teslim edilen akaryakıt maliyetleriyle ilişkilendirilmeksizin ödendikleri dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Kaynak Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 17 Kasım 2016 Tarih 38418978-125[6-16/6]-366088 Sayılı Özelge Yasal Uyarı Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir. Sezai KAYA, Gümrük Müşaviri, Gümrük ve Ticaret Eski güncelleme 1-Damga Vergisinin Konusu 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 1. maddesine göre Kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga vergisine tabidir. 2-Yabancı Memleketlerde Düzenlenen Kağıtlar 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 1. maddesine göre yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar, Türkiye'de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulur. Burada, ithal edilen eşya için yabancılarla imzalanan sözleşmelerden Türkiye’de faydalanıldığı ve bu nedenle damga vergisine tabi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. 3-Mükellef 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 3. maddesine göre damga vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların vergisini, Türkiye'de bu kağıtları resmi dairelere ibraz edenler, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananlar öderler. Yukarıda, ithal edilen eşya için yabancılarla imzalanan sözleşmelerden Türkiye’de faydalanıldığı ve bu nedenle damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mükellef de sözleşmeden faydalanan ithalatçılar olacaktır. 4-Kağıt Nüshalarının Birden Fazla Olması 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 5. maddesine göre bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir. 5-Damga Vergisine Tabi Kağıtlar taahhütnameler ve temliknameler Belirli bir parayı ihtiva eden sözleşmeler binde 9,48 oranında damga vergisine tabidir. Bu bağlamda, ithale konu eşyalar için yabancılarla imzalanan ve belirli bir parayı ihtiva eden sözleşmeler; bu sözleşmelerden Türkiye’de faydalanıldığı için binde 9,48 oranında vergisine tabidir. Ancak, satış hasılatına, gelen ürünün saflık derecesine, yağ/kükürt/kalori gibi oranlarına göre fiyatın sonradan gözden geçirilmesini öngören sözleşmeler belirli bir parayı ihtiva etmediğinden, bu sözleşmelerin damga vergisine tabi olmadığı düşüncesindeyiz. Örneğin, satış hasılatı üzerinden ödenen royalti ve lisans sözleşmesinin, ithal edilen kömürün kalori oranının ölçülmesi ve fiyatın ayarlanmasına ilişkin sözleşmelerin belirli bir parayı ihtiva etmediği dikkate alındığında bu tip sözleşmelerin damga vergisine tabi olmadığı değerlendirilmektedir. Keza, yılda ne kadar beyanname tescil edileceğinin ne kadar mal taşınacağının ve/veya depolanacağının belli olmadığı gümrük müşavirliği, nakliye, antrepo, ardiye gibi hizmet sözleşmelerinin de damga vergisine tabi olmadığı kanaatindeyiz. Ancak bu hizmetlerin belirli bir parayı ihtiva etmesi veya atıf yapılan bir başka belgeden belirli bir paraya ulaşılabilmesi halinde söz konusu sözleşmeler damga vergisine tabi olacaktır. Konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı’nın sayılı 17/06/2010 tarihli özelgesi ve Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 2014/11 sayılı Genelgesi incelenebilecektir. Öte yandan, Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün tarihli 06304 sayılı yazısında YGM'lerin hizmet verdiği konularla ilgili düzenledikleri tespit sözleşmelerinin tamamının damga vergisine tabi olduğu ifade edilmektedir. kullanılan belgeler ve beyannameler 2022 yılı itibariyle gümrüklerde kullanılan muhtelif belgeler ve beyannameler için ödenmesi gereken maktu damga vergisi tutarları aşağıdaki şekildedir. Taşıma senedi 1 TL Konşimentolar 26,80 TL Menşe ve Mahreç şahadetnameleri 45,40 TL Gümrük idarelerine verilen özet beyan formları 19,80 TL Gümrük idarelerine verilen beyannameler 176,70 TL Bu noktada, menşe ispat belgeleri için antrepo aşamasında ve serbest dolaşıma giriş beyannamesi aşamasında ayrı ayrı damga vergisi ödenmesi gerektiği yönünde yorumlar bulunmaktadır. Bu yüzden, teminat sorunu yaşanmıyorsa antrepo aşamasında menşe ispat belgelerinin beyan edilmediği durumlar olabilmektedir. Ancak bizim görüşümüz, bu şekildeki bir uygulamanın, 213 sayılı Vergi Usül Kanunu’nun 117/3. maddesi hükmünce mükerrer vergi tahsilatı olduğu ve vergi hatası olarak dikkate alınması gerektiği yönündedir. Nitekim Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün tarihli 2952 sayılı yazısı eki Maliye Bakanlığı’nın yazısında damga vergisinde vergiyi doğuran olayın; Türkiye’de düzenlenen kağıtlar için bu kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesi, yurtdışında düzenlenen kağıtlar için Türkiye’de resmi dairelere ibraz edilmesi, veya üzerine devir veya ciro işlemleri yürütülmesi veyahut herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanılması olduğu dikkate alındığında, damga vergisi ödenmiş bir sözleşmenin gümrük idarelerine her ibrazında damga vergisi alınmasının söz konusu olmadığı ifade edilmektedir. Bu yazıda vergiyi doğuran olayın bir kez gerçekleşeceği vurgulandığından burada yer alan düşünce şekli menşe ispat belgeleri için de kullanılabilecektir. eşyası için düzenlenen konşimentolar Maliye Bakanlığı’nın sayılı tarihli özelgesine göre, ihraç edilecek malların nakliyesine ilişkin nakliye firmaları tarafından düzenlenecek konşimentoların istisna olacağına ilişkin bir hükme yer verilmediğinden bu konşimentolar damga vergisine tabidir. beyannamesi yerine kullanılan belgeler Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 2011/2 sayılı Genelgesine göre; Gümrük Yönetmeliğinin 131 inci maddesinde sayılan ve gümrük beyannamesi yerine kullanılan Elçilik Mektubu, Kurye Mektubu, TIR Karnesi, ATA Karnesi, Kumanya Listesi, Özel Fatura, Déclaration en Douane, CPD Karnesi ve Sözlü Beyan Formu gibi belgelerin Damga Vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir. Öte yandan Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 2011/1 sayılı Genelgesinde de, TIR karnesinin transit işlemlerinde kullanılmasına karşın transit beyannamelerinde olduğu gibi damga vergisine tabi olmadığı belirtilmektedir. beyanları Gelir İdaresi Başkanlığı’nın tarihli 76216 sayılı yazısına göre, menşe şahadetnamesi olarak değerlendirilen fatura beyanlarının maktu damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. 1, EUR-MED, Form A ve ATR dolaşım belgesi Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sayılı 16/07/2012 tarihli özelgesine göre; - EUR –MED, Form A belgeleri menşe şahadetnamesi olarak değerlendirilmekte ve maktu damga vergisine tabi tutulmaktadır. - dolaşım belgesi eşyanın menşeini değil serbest dolaşımda olduğunu gösteren bir belge olup, Kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı kağıtlar mahiyetinde olmadığından damga vergisine konu teşkil etmemektedir. Bu çerçevede tedarikçi beyanlarının da uzun dönem tedarikçi beyanları dahil eşyanın tercihli menşeini kanıtlayan bir belge olduğundan damga vergisine tabi olduğu düşüncesindeyiz. Öte yandan uzun dönem tedarikçi beyanlarının her kullanımında ayrı ayrı damga vergisi ödenmesi gerektiği yönünde görüşler bulunmaktadır. Bu şekildeki bir uygulama, 213 sayılı Vergi Usül Kanunu’nun 117/3. maddesi hükmünce mükerrer vergi tahsilatı ve vergi hatası olarak dikkate alınmalıdır. Nitekim Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün tarihli 2952 sayılı yazısı eki Maliye Bakanlığı’nın yazısında damga vergisinde vergiyi doğuran olayın; Türkiye’de düzenlenen kağıtlar için bu kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesi, yurtdışında düzenlenen kağıtlar için Türkiye’de resmi dairelere ibraz edilmesi, veya üzerine devir veya ciro işlemleri yürütülmesi veyahut herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanılması olduğu dikkate alındığında, damga vergisi ödenmiş bir sözleşmenin gümrük idarelerine her ibrazında damga vergisi alınmasının söz konusu olmadığı ifade edilmektedir. Bu yazıda vergiyi doğuran olayın bir kez gerçekleşeceği vurgulandığından burada yer alan düşünce şekli uzun dönem tedarikçi beyanları için de kullanılabilecektir. Beyanları Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün tarihli 35941977 sayılı yazısına göre ihracatçı beyanları, menşe şahadetnamesi veya tedarikçi beyanı yerine kullanılabilen bir belge olduğundan damga vergisine de tabi tutulması gerekmektedir. Kodlu Özet Beyanlar Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün tarihli 14898 sayılı yazısında RL kodlu özet beyanların; halihazırda sistemde yürütülen işlemler arasında bağlantının kurularak işlemlerin takip edilebilmesini sağlamak üzere teknik sebeplerle kullanılan ve mükellefin herhangi bir beyanda bulunmadığı ve kağıt ortamında bir özet beyan vermesinin söz konusu olmadığı beyanlar olduğu, bu itibarla mükellefin herhangi bir beyanı bulunmadığı bu tür özet beyanlarda damga vergisi alınmasının söz konusu olmadığı ifade edilmektedir. Refakat Belgeleri Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün tarihli 33665088 sayılı yazısında; NCTS üzerinden verilen LRN ile başlayan geçici tescil numarası alan transit beyannamelerinin maktu damga vergisine tabi tutulması, LRN ile başlayan geçici tescil numarası alan beyannamelerin devamı niteliğinde olan MRN ile başlayan tescil numarası alan transit beyannamelerinin ise ayrıca damga vergisine tabi tutulmaması gerektiği belirtilmektedir. 6-Azami Tutar Kağıtların Damga Vergisi Kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır. Ancak 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 14. maddesi çerçevesinde nisbi vergiye tabi kağıtlar için belirlenmiş bir üst sınır bulunmaktadır. Nisbi olarak hesaplanan vergi miktarı ne kadar fazla olursa olsun, o yıl için belirlenmiş azami miktarı aşamaz. 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle azami tutar TL olarak belirlenmiştir. 7-Tahsile Yetkili Daire Damga vergisi 213 sayılı Vergi Usül Kanunu’na göre takip ve tahsil edilir. Bu bağlamda tahsile yetkili idare vergi daireleridir. Gümrük beyannamelerinde damga vergileri beyanname üzerinde tahakkuk etmekte ve beyannameye ait vergilerle birlikte ödenmektedir. Ancak daha sonradan yapılacak takibat ve tahsilata ilişkin işlemler vergi dairelerince gerçekleştirilmektedir. Örneğin iptal edilen ihracat beyannamelerinin damga vergileri vergi dairelerince tahsil edilmektedir. Keza, menşe belgeleri gibi beyannameye eklenen belgeler için ödenmesi gereken damga vergilerinin vergi dairelerine yatırılması gerekmektedir. Ancak uygulamada beyanname için tahakkuk eden damga vergisinin üzerine, ilave belgeler için ödenmesi gereken damga vergisi miktarı kadar ekleme yapıldığı da olmaktadır. 8-İhracat 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun Ek-1 maddesine göre; ihracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla bu işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar gümrük idarelerine verilen beyannameler dâhil damga vergisinden müstesnadır. Bu kapsamda yer alan hükümlere işbu yazının istisna ve muafiyetler başlığı altında ulaşabilirsiniz. Öte yandan, Maliye Bakanlığı’nın sayılı 19/12/2011 tarihli özelgesine göre ihracat serbest bölgelere yapılanlar dahil için düzenlenen menşe şahadetnameleri EUR –MED, Form A dahil damga vergisinden istisnadır. 9-Bedelsiz İhracat Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün tarihli 4011 sayılı yazısında döviz kazandırıcı işlem olmaması nedeniyle bedelsiz ihracat beyannamelerinin damga vergisine tabi olduğu ifade edilmektedir. Ancak Damga Vergisi Kanunu’nun eki II sayılı istisnalar tablosuna yazının tarihinden sonraki bir tarih olan tarihinde aşağıdaki hüküm eklenmiştir. “48. Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin düzenlenen kâğıtlar ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla düzenlenen kâğıtlar.” Buna göre her bedelsiz ihracat beyannamesinin damga vergisine tabi olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim, Maliye Bakanlığı'nın sayılı tarihli özelgesinde, ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünlerin, tanıtım malzemelerinin veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin olarak 09/08/2016 tarihinden sonra düzenlenen gümrük beyannamelerinin damga vergisinden istisna olduğu belirtilmektedir. 10-Dahilde İşleme 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun Ek-1 maddesine göre - Dahilde işleme izni kapsamında iznin geçerli olduğu süre içerisinde yapılan ithalatlar, - Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında belgenin geçerli olduğu süre içerisinde yapılan ithalat veya yurt içi alımlar damga vergisinden istisnadır. - Mezkûr maddeye göre; ihracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla bu işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar gümrük idarelerine verilen beyannameler dâhil damga vergisinden müstesnadır. Bu hüküm çerçevesinde de dahilde işleme kapsamında yapılacak ihracatlar dolayısıyla düzenlenen kağıtlar da damga vergisinden istisna olacaktır. işlem görmüş ürün Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün tarihli 06949 sayılı yazısında geçen ifadelerden, dahilde işleme rejimi kapsamında elde edilen ikincil işlem görmüş ürünlerinin 4051 rejim kodu ile serbest dolaşıma girişinin sağlanması halinde damga vergisi tahsil edilmesi ve bu damga vergisinin 4051 rejiminde işlem gören beyanname kati ithalata dönüştüren beyanname tarihindeki miktardan alınması gerektiği anlaşılmaktadır. ithalat Dahilde işleme rejimi kapsamında getirilen hammaddenin veya işlem görmüş ürünün daha sonradan kati ithalata dönüştürülmesi esnasında verilen gümrük beyannamesinin genel hükümlere göre damga vergisine tabi olduğu düşüncesindeyiz. sözleşmesi 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliği’nin 30. maddesine göre dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamındaki eşyanın ithalatı, belge/izin sahibi firma tarafından yapılabileceği gibi Borçlar Kanunu’nun doğrudan ya da dolaylı temsil hükümlerine göre tayin edilmiş olmak kaydıyla, temsilci aracılığıyla da yapılabilir. Maliye Bakanlığı’nın sayılı 16/07/2010 tarihli özelgesine göre temsilci ile imzalanan mutemetlik sözleşmeleri damga vergisinden istisnadır. 11-Yatırım Teşvik 488 sayılı Kanuna ekli II sayılı tablonun “IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün 43. fıkrasına göre, 1 Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak Yatırım Teşvik Belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kağıtlara, 2 Münhasıran yatırım döneminde Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kağıtlara, 3 Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kağıtlara, 4 Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki yatırımlara yönelik danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kağıtlara, Damga vergisi istisnası uygulanmaktadır. Ancak, burada yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılacak ithalatlarda düzenlenecek gümrük beyannameleri ve bu beyannamelere eklenecek belgelere ilişkin bir istisna hükmü bulunmamaktadır. 12-Damga Vergisi - KDV Matrahı İlişkisi Serbest dolaşıma giriş beyannamesi ve buna eklenen belgeler ile beyanname kapsamı eşya için serbest dolaşıma giriş beyannamesinin öncesinde verilen beyannameler antrepo, transit vs için ödenen damga vergileri 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 21/b maddesi hükmünce KDV matrahına dahil edilmek zorundadır. Öte yandan, Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün tarihli 00534 sayılı yazısına göre ithal edilen eşyalara ait sözleşmeler dolayısıyla ödenen damga vergisinin serbest dolaşıma giriş beyannamesi üzerinde KDV matrahına dahil edilmesi gerekmektedir. 13-İptal Edilen Beyannameler Gelir İdaresi Başkanlığı’nın tarihli 03784 sayılı yazısında, damga vergisine tabi kâğıt ilgili ya da ilgililerince düzenlenmesiyle vergi alacağına konu teşkil etmekte olduğundan, beyannamenin düzenlenip imzalanarak gümrük idarelerine verilmesiyle damga vergisi alacağının doğduğu, gümrük idarelerine sunulan beyannamelerin, tescil aşaması ile kayıtlara girdiği ve bu nedenle iptal edilen gümrük beyannamelerinin, damga vergisine tabi tutulması gerektiği ifade edilmektedir. 14-Geri Gelen Eşya 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun Ek-2’nci maddesinde; “İhracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla aşağıda sayılan işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar gümrük idarelerine verilen beyannameler dâhil damga vergisinden müstesnadır.” “Döviz kazandırıcı faaliyetlerin kısmen veya tamamen gerçekleştirilmemesi halinde, gerçekleşmeyen kısma ait alınmayan damga vergisi, mükelleflerden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunuhükümlerine göre ceza ve gecikme faizi ile birlikte geri alınır.” Hükümleri Genel Müdürlüğü'nün tarihli 52065123 sayılı yazısına göre; - Aynı gümrük beyannamesiyle ihraç edilen eşyanın tamamının geri gelmesi halinde, Kanunun öngördüğü anlamda gerçekleşmiş bir ihracattan söz edilemeyeceğinden, iade edilen eşyalara ilişkin gümrük idarelerine verilen beyannameler nedeniyle daha önce alınmayan damga vergisi Damga Vergisi Kanununun ek 2 nci maddesi hükmü gereğince ilgili vergi dairelerince ceza ve gecikme faizi ile birlikte Aynı gümrük beyannamesi ile ihraç edilen eşyadan bir kısmının geri gelmesi halinde, kısmen de olsa ihracat gerçekleşmiş olduğundan ve gümrük beyannameleri maktu damga vergisine tabi olduğundan, bu şekildeki beyannamelere ait damga vergisi aranılmamaktadır. 15- Elektronik Posta Yoluyla Yapılan Anlaşmalar Maliye Bakanlığı’nın 90792880-155[1-2012/1360]-894 sayılı 18/09/2014 tarihli özelgesine göre; - İnternet sitesi üzerinden on line olarak yapılan sipariş emirleri ile sipariş emri düzenlemeksizin elektronik posta iletisi şeklinde teklif ve kabul süreci gerçekleştirilen alım işlemlerinin 5070 sayılı Kanunda tanımlanan elektronik imza kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde kabule ilişkin elektronik imzanın kullanıldığı tarih itibarıyla damga vergisine tabi tutulması - 5070 sayılı Kanunda tanımlanan elektronik imza kullanılmaksızın gerçekleştirilen internet sitesi üzerinden on line olarak yapılan alım işlemlerinde ise damga vergisi aranılmamasıİcap etmektedir. 16-Yansıtma Faturaları Damga vergisini ödeyen tarafın karşı tarafa yansıttığı faturalarda KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunun tartışılması üzerine Maliye Bakanlığı verdiği 47194 sayılı tarihli özelgesinde, damga vergisinin müşterilere fatura düzenlenmek suretiyle aynen yansıtılması işlemi bir teslim veya hizmet karşılığı olmadığından katma değer vergisine tabi bulunmadığı, ancak, yansıtma esnasında katlanılan masraftan daha yüksek tutarlı bir masrafın yansıtılması durumunda toplam bedel üzerinden KDV hesaplanacağı belirtilmektedir. Konuyla ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz 17-Transit Ticaret İhracat Ve Diğer Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulama Genel Tebliği’nin 4/1-ç maddesine göre transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması ile ilgili işlemler harçtan ve bu işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar gümrük idarelerine verilen beyannameler dâhil damga vergisinden istisnadır. 18-İstisna ve Muafiyetler 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun Ek-1 maddesine göre; 1. İhracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla aşağıda sayılan işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar gümrük idarelerine verilen beyannameler dâhil damga vergisinden müstesnadır. a İhracat karşılığı yapılacak ödemeler ihracatın finansmanında kullanıldığının tevsiki kaydıyla prefinansman, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu çerçevesinde yapılan ödemelere ilişkin taahhütnameler ile temliknameler ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçları ile genel bütçeli idarelere olan borçların mahsubu dâhil. b İhracattan doğan alacağın ihracatçı tarafından temliki. c İhracat bağlantıları için düzenlenecek anlaşmalar. ç Transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması. d Tedarik edildikleri şekliyle ihraç edilmek üzere mal alımı. e 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 131 inci maddesine istinaden ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi ambalaj malzemesi ithali ile kati ihraç edilen mallara ait ambalaj malzemesinin geçici ihracı ve ithali. f Dahilde işleme izni kapsamında iznin geçerli olduğu süre içerisinde yapılan ithalat. g Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında belgenin geçerli olduğu süre içerisinde yapılan ithalat veya yurt içi alımlar. ğ Gerçekleştirilen mamul ürün ihracatı karşılığı olarak bu ürünlerin üretiminde kullanılan girdilerin Toprak Mahsulleri Ofisinden veya Şeker Kurumunca tespit edilen şeker fabrikalarından alımı. 2. Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlanan aşağıda sayılan diğer döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemler nedeniyle, belgenin geçerlilik süresi içerisinde belgede yer alan tutarla sınırlı olmak kaydıyla, düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır. … ç Tam mükellef imalatçı firmaların, Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında monte edilmemiş haldeki aksam ve parçaları ithal edebilecek firmalara, ithal edebilecekleri bu aksam ve parçaları üreterek yapacakları satış ve teslimleri. … f Uluslararası yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma hizmet ve faaliyetleri. … i Tam mükellef firmalarca, ihraç ürünlerimizin pazarlanması amacıyla yurt dışında mağaza açılması veya işletilmesi. Öte yandan Kanun’a ekli II sayılı Tablo’ya göre damga vergisinden istisna edilen kâğıtlar aşağıdaki şekildedir. .. C Kişilerden resmi dairelere verilen kağıtlar … 9. Türkiye'ye giren ve çıkan yolculardan Türk Parasının Kıymetini Koruma hakkındaki Kanun gereğince gümrüklerce alınacak beyannameler. … 17. Gümrük kapılarından bir gece konaklamayı kapsayan sürede giriş-çıkış yapan taşıtlarla ilgili olarak alınan Taşıt Giriş-Çıkış Formu eki taahhütnameler. … 19. Yurt dışında hayatını kaybeden kişilerin cenazesinin Türkiye'ye girişi sırasında düzenlenerek gümrük idaresine verilen kâğıtlar. IV – Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar … 48. Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin düzenlenen kâğıtlar ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla düzenlenen kâğıtlar. 49. Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına ilişkin düzenlenen kâğıtlar. Ahmet TOK / İç Denetçi / SMMMDamga Vergisi kanununa göre sadece ihale kararları ve ihale sözleşmeleri vergiye tabi iken ilaveten kamu idarelerince bu karar ve sözleşme gereği yapılan ödemeler sırasında da Damga Vergisi kesintisi yapılmaktadır. Yani ihale üzerinde kalan bir kişi önce ihale kararına ilişkin binde oranında, daha sonra sözleşme üzerinden binde oranında, daha sonra da ödemeler sırasında aynı ihaleye ilişkin bedel üzerinden binde oranında üçüncü kez Damga Vergisi ödüyor. İhaleyi kazanan üzerindeki toplam damga vergisi yükü binde başka bir ifadeyle yüzde Yani TL'lik bir ihalenin damga vergisi maliyeti TL iken TL'lik ihalenin ise bu uygulaması ihale usulü alımlarda olduğu kadar ihalesiz alımlarda da söz konusu. Bilindiği gibi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22'inci maddesi kamu idarelerine istisnai hallerde ihalesiz doğrudan mal veya hizmet satın alma yetkisi vermektedir. Kanuni ifadesiyle "doğrudan temin usulü". Bu usulde mal veya hizmet alımı için ihaleye çıkma veya sözleşme yapma idarenin takdirindedir. Herhangi bir ihale kararı veya sözleşme yapılmamış alımlarda bile kamu kurumları ödeme esnasında Damga Vergisi Kanunu'na ekli 1 sayılı tablonun IV/1-a hükmüne istinaden ödeme emri belgesi veya fatura üzerinden Damga Vergisi kesintisi düzenleme ne diyor?Öncelikle Damga Vergisi'nin konusuna bakmak lazım. Bu da kanunun 1'inci maddesinde tanımlanmış. Buna göre Damga Vergisi'nin konusu kanuna ekli 1 sayılı tablodaki kağıtlardır. Kağıt ifadesinden anlamamız gerekenin ne olduğuna ise maddenin hemen devamında açıklık getiriliyor"Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan Değişik 5228/59-4/a md. Yürürlük belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder."Damga Vergisi'ne tabii kağıtları düzenleyen kanuna ekli 1 sayılı tablonun I'inci bölümü akitlerle ilgili kağıtları düzenlemiştir. Buna göre belli parayı ihtiva eden mukavelenameler yani sözleşmeler binde oranında Damga Vergisi'ne tabidir. Dolayısıyla ihale sözleşmeleri de bu hüküm kapsamında Damga Vergisi'ne tabidir. Bu arada unutmadan söyleyelim. Damga Vergisi Kanunu'nun 3'üncü maddesine göre Damga Vergisi'nin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Dolayısıyla sözleşmeye imza atan her iki taraf da binde oranındaki vergiyi birlikte ödemekle yükümlü. Ancak maddenin devamında, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisi'ni kişiler öder hükmü gereğince binde oranındaki verginin tamamını kişiler üzere ihale sözleşmesi yapılmadan önce bir komisyon kurulup ihale kararı alınır. İşte bu ihale kararı da kanuna ekli 1 sayılı tablonun "kararlar ve mazbatalar" başlıklı II'nci. Bölümünün 2'inci fıkrasına göre binde oranında Damga Vergisi'ne kadar bir sorun yok. Yasa gayet açık ve net. Sıkıntı bundan sonra başlamakta. Bilindiği üzere ihale üzerinde kalan kişi yaptığı işin istihkakını kesmiş olduğu faturaya istinaden talep eder. İşte kamu kurumları kesilen bu fatura üzerinden de Damga Vergisi kesintisi yapmaktadır ki bizce bu aşamada yapılan kesintinin hiçbir hukukiliği bulunmamaktadır. Kanunda faturalar üzerinden Damga Vergisi kesintisi yapılacağına dair açık bir hüküm bu kesintiyi yapanların dayanak noktası kanuna ekli 1 sayılı tablonun "makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı IV. bölümünün 1/a fıkrası. Fıkra aynen aşağıdaki gibi"Resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler avans olarak yapılanlar dahil nedeniyle, kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar" binde buradan ihale karar ve sözleşmesinden sonra birde fatura karşılığı yapılan ödemelerden Damga Vergisi kesintisi yapılması gerekliliği anlaşılıyor mu?Aslında ifade tam açık olmamakla birlikte içinde fatura ibaresinin geçmediği kesin. Buna karşılık faturayı ve faturaya istinaden idarece düzenlenen ödeme emri belgesini, maddede aynen geçtiği şekliyle "ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar" olarak dikkate alabilir miyiz?Konuya 44 Seri Damga Vergisi Genel Tebliği biraz olsun ışık tutmakta. Tebliğ, ihale karar ve sözleşmeleri dışında fatura, ödeme emri belgesi veya mal veya hizmet alımı karşılığı düzenlenen diğer belgeler üzerinden Damga Vergisi kesintisi yapılamayacağı yönünde hüküm içeriyor. Söz konusu tebliğin "İdarelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22'nci maddesi gereğince yaptıkları alımlar nedeniyle düzenlenen kağıtlara ilişkin Damga Vergisi uygulaması" başlıklı 5'inci bölümünde "idarelerin 4734 sayılı Kanunun 22'nci maddesi kapsamında yapacakları alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmesi halinde bu sözleşmenin, idarelerce kurulacak ihale komisyonlarınca bir ihale kararının alınması halinde bu kararın, Damga Vergisi'ne tabi tutulması gerekmektedir. Ancak, söz konusu alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmemesi ve ihale komisyonları kurularak bir ihale kararının alınmaması halinde ise Damga Vergisi'nin aranılmayacağı tabiidir" açıklaması yer ne kadar tebliğ 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22'inci maddesinde düzenlenen "doğrudan temin" usulüne yönelik açıklamada bulunmuş olsa da aslında açıklama diğer ihale usullerine de gönderme yapmaktadır. Tebliğin sadece doğrudan teminden bahsetmiş olması bu usulün kamu alımlarında istisnai bir satın alma usulü olması ve ancak özel hallerde düşük tutarlı alım ise, alınacak mal veya hizmet piyasada tekel niteliğine sahipse vs başvurulması ve idareye ihaleye çıkıp çıkmama konusunda takdir hakkı tanımasındandır. Başka bir ifadeyle idare doğrudan temin usulünde ihale veya sözleşme yapmadan da alım yapma yetkisine sahiptir. Bu nedenle eğer idare takdir yetkisini kullanmayıp alımı ihale usulüyle gerçekleştirirse o zaman diğer ihalelerde olduğu gibi alınan ihale kararı veya yapılan sözleşme üzerinden Damga Vergisi hesaplanması gerekecek, ancak eğer ihalesiz, doğrudan temin edilmesi halinde ise kesinlikle Damga Vergisi bir husus ise eğer yasa koyucu faturalar veya ödeme emri belgeleri üzerinden Damga Vergisi kesintisi yapılmasını istemiş olsaydı makbuz veya kağıt ibaresiyle yetinmez "faturalar" diye özellikle işleri ve hakediş raporlarına ilişkin özellikli durumBilindiği üzere yapım işleri yüksek bütçe gerektiren, birden fazla yıla taşabilen inşaat ve onarım işleridir. Bu işlerde ödemenin tamamının işin başlangıcında yapılması ihale eden açısından, işin bitiminde ödenmesi ise yüklenici-müteahhit açısından büyük sakıncalar doğurmaktadır. İşte bu yüzden işin tamamının bitirilmesi beklenmeden peyderpey gerçekleşen işler karşılığı ara ödemeler söz konusu olabilmektedir. Ara ödemeler hak ediş raporuna istinaden yapılmakta ve hakediş raporları üzerinden Damga Vergisi kesintisi yapılmaktadır. Aynı durum yüksek bütçeli hizmet satın almalar için de geçerli olup bu tür işlerde de ödemeler hakediş raporlarına bağlanmaktadır.1 sayılı tablonun IV/1-a Bölümünde avanslardan Damga Vergisi kesintisi yapılacağı açıkken hakediş raporlarından Damga Vergisi kesileceğine ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak bu konuyla ilgili daha açıklayıcı bir bilgiyi 4 Seri Damga Vergisi Tebliğinde buluyoruz. tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve halen yürürlükte olan söz konusu genel tebliğe göre inşaat onarım işlerinde düzenlenen mukavelelerde, işe başlamadan evvel ödenmesi şart koşulan paraların avans sayılması ve mezkûr paraların ödenmesinde düzenlenen makbuzların vergiye tabi tutulması, mukavelede böyle bir şart yoksa yapılan iş ve görülen hizmet karşılığı ödenecek paralar bir istihkak raporuna müsteniden ödendiği takdirde bunun avans sayılmaması ve Damga Vergisi hesaplanmaması, resmî dairelerce yaptırılan işler mukabili ödenen paralar karşılığında verilen makbuzların her halükârda, 488 sayılı Kanuna bağlı 1 sayılı tablonun "IV. makbuzlar ve diğer kâğıtlar" bölümü gereğince Damga Vergisine tabi tutulması gerektiği belirtilmiştir. Tebliğden anlaşıldığı kadarıyla resmi dairelerin hakedişe bağlanan işleri Damga Vergine bunun dışında sadece fatura, ödeme emri belgesi veya muayene kabul komisyon tutanağı vb. gibi sadece tek taraflı düzenlenen belgelere istinaden yapılan ve hakediş raporuna bağlanmayan ödemeler esnasında Damga Vergisi hesaplanmaması gerekmektedir. Sözleşmelerin damga vergisini taraflardan hangisi öder?En önemli noktayı en başta söyleyelim; birden fazla kişi tarafından imzalanan kâğıtların damga vergisinin ödenmesinden, imza edenlerin tamamı müteselsilen kendi aralarında verginin kim tarafından ödeneceğini belirleyebilirler. Bunu imzaladıkları sözleşmeye de koyabilirler. Ancak bu durum vergi dairesini bağlamaz. Vergi dairesi bir kâğıdın vergisinin ödenmediğini veya eksik ödendiğini tespit ederse, sözleşmeyi imzalayanların herhangi birisinden tahsil eder. Vergi dairesinin vergiyi tahsil ettiği taraf, sözleşmeye göre ödemeyi yapması gereken taraf değilse, diğer taraftan özel hukuk hükümlerine göre isteyebilir. Bu vergi dairesini ilgilendirmez. Şimdi diğer konulara bakalım. Yasal süresi içinde yükümlülüğün yerine getirileceği varsayımıyla, kim beyanname verir, vergiyi kim ve nasıl öder?Damga vergisi ödeme şekilleri Damga vergisinin üç ayrı ödeme şekli vardır. Sözleşmelerin damga vergisi esas olarak makbuz karşılığı ödenir. Bu yöntem aslında beyan esasıdır. Damga vergisi beyannamesiyle vergi beyan edilir ve ödenir. Ödeme karşılığında makbuz üretildiği için yönteme “makbuz verilmesi suretiyle ödeme” sayılan bazı kağıtların vergisi basılı damga konulması yoluyla ödenir. Bu ödeme şeklinde vergi peşin olarak ödenir ve vergiye tabi kâğıdın üzerine verginin peşin tahsil edildiğini gösteren bir damga basılır. Bu ödeme şekli daha çok sayıca fazla kâğıtların vergisinin ödenmesinde kullanılabilir. Genel olarak sözleşmelerin damga vergisi bu şekilde ödenmez. Ancak elektrik, su ve telefon gibi abonelik sözleşmelerinde kullanılması ödeme şekli istihkaktan kesinti suretiyle ödemedir. Bu yöntem, genel olarak kamu kurumları tarafından yapılan ödemelerde düzenlenen makbuzların vergisinin ödenmesinde kullanılır. Ödemeyi yapan kamu kurumu veya kanunda sayılan kurum ve kuruluşlar, düzenlenen makbuzun vergisini ödedikleri tutardan keserler ve vergi dairesine yapıştırılması yoluyla damga vergisi ödenmesi şekline 2005 yılında son vergisinin beyanı ve ödenmesi Makbuz karşılığı ödemede, mükellefiyet sürekli ve süreksiz mükellefiyet olarak iki gruba anonim şirketler olmak üzere bazı mükellefler sürekli mükellefiyet kapsamındadır. Bunlar damga vergisi defteri tutmak, bir ay içinde düzenlenen kâğıtların damga vergisini izleyen ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar beyan etmek ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödemek zorundadır. Süreksiz mükellefiyet kapsamında olanlar damga vergisi defteri tutmazlar. Ancak tuttukları defterlerinde damga vergisine ilişkin kayıtları da yapmak zorundadırlar. Bunlar, düzenledikleri kâğıtlara ilişkin damga vergisini, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde damga vergisi beyannamesiyle beyan ederler ve vergiyi aynı süre içinde limited şirketler ve serbest meslek erbabı olmak üzere bazı mükellefl er, isterlerse seçimlik olarak sürekli mükellefiyet kapsamına damga vergisi tarafların birisi tarafından ödenebilir Sözleşmelerin damga vergisini tarafl ardan herhangi birisi beyan edebilir ve ödeyebilir. Tarafl ar isterlerse de ayrı ayrı beyan ve ödemede de bulunabilirler. Bu çerçevede örneğin iki nüsha olarak düzenlenen bir sözleşmenin her bir nüshası bir tarafça beyan taraflarının tamamı aynı müekellefiyet şekline tabi ise vergiyi beyan edecek ve ödeyecek tarafın serbestçe seçilmesinde sorun yoktur. Vergi kim tarafından ödenirse ödensin Hazine'ye intikal zamanı değişmez. Ancak sözleşmenin tarafl arından birisi sürekli mükellef iken diğer taraf süreksiz mükellefiyet kapsamındaysa, sürekli mükellefiyette beyan ve ödeme süresi daha uzun olduğu için serbestçe seçim yapmanın yasal düzenlemeye uygun olup olmadığı akla İdaresi mevcut yasal düzenleme çerçevesinde bunda bir sakınca görmemektedir. İdare verdiği tarih ve 95 sayılı özelgede özetle, sözleşmelerin damga vergisinin, sözleşmenin tarafl arının durumuna göre, aşağıdaki şekilde ödenebileceğini söylemiştir.• Sözleşmenin her iki tarafının da sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunması halinde, taraflardan herhangi biri tarafından sürekli mükellefiyet kapsamında ödenebilir İzleyen ayın yirmiüçüncü gününe kadar beyan, yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeme.• Sözleşmenin her iki tarafının da sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmaması halinde, sözleşmeye ait damga vergisi taraflardan herhangi biri tarafından süreksiz mükellefiyet kapsamında beyan edilip ödenebilir İmza tarihinden itibaren onbeş gün içinde beyan ve ödeme.• Sözleşmenin her iki tarafının da sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmaması halinde, tarafl ardan birisinin ihtiyari olarak sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettirilir ve sözleşmeye ilişkin damga vergisi bu tarafça beyan edilerek ödenir İzleyen ayın yirmiüçüncü gününe kadar beyan, yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeme.Recep BIYIKVERGİ PORTALI

sözleşme damga vergisi muhasebe kaydı