. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. cenazede pide ayran dağıtılması mantikli surecleri sizin sandiginiz gibi degil lan. oyle sabah uyandik, bir tanidigin cenazesi var ogle namazina muteakip hadi gidelim bi de pide gomelim gibi gelismiyor insanlar olmeden once saatlerce hatta gunlerce yaninda bekleyen evladi, karisi, akrabasi ve yakinlari oluyor. bu insanlar yemeksiz, uykusuz, surekli ayakta bekliyor cenaze defnedilene kadar. bu bir disinda cidden cok iyi sevenleri, akrabalari, arkadaslari vs olabiliyor lan olenlerin. onlar da saatlerce hastane kapilarinda, gasilhanede, camide, mezarlikta hic bir sey yemeden bekliyorlar. dolayisiyla bu insanlara iki dilim pide dagitiliyor, definden sonra. ınanin kimse sevdigini veya en kotu ihtimalle bi tanidiginin sevdigini defnetmeye tercih etmez iki dilim ortalamaniz 21 falan belli ki fazla cenaze yasamamissiniz, umarim cok gec konuyu anlamayanlar icin hatirlatma yapayim. bu yemek dagitma olayi zaten olen kisinin cok yakin akrabalarina falan birakilmaz, uzak akraba arkadas vs halleder. direk görünce dayanamayanlar bülent arınç'ın doğrudan doğruya asena erkin'i hedef aldığı açıklamaları. jacxxajkbcjaulan sen bu ülkeyi 12 yıldır yöneten 3 adamdan birisisin. kaç gündür magazinle uğraşıyorsun. yürü git be kardeşim... 29 aralık 2017 iran olayları gösterilerin kaynağı... 1 genç işsizlik oranı çok yüksek olması.. 2 hayat pahalılığı had safhada olması..3 youtube, facebook, twitter, couchsurfing yasak olması..4 yöneticilerin zenginleşmesi..5 gazete, tv, radyonun sadece devlet yönetimde olması..6 beyin göçü inanılmaz boyutta, gençlerin neredeyse tamamı toefl, ielts çalışarak kaçmak istiyor..7 kadınlara başörtüsü zorunluğu, erkeklere şort giyme yasağı..8 alkol kullanım yasağı..9 kız ve erkeklerin ayrı eğitim alması..10 eğitim de kalitenin düşmesi.. 11 suriye, yemen ve ıraka asker gönderme ve hazineden büyük pay ayrılması..12 haziran 2017'de meclise yapılan saldırı..13 denize, havuza, kız ve erkeklerin birlikte girememesi..14 ülkenin sürekli israil, amerika ve suudi arabistan ile gerilim yaşaması..15 ambargolar..16 sağlık sisteminin çökmesi..17 kadınlara müzik yasağı..18 canlı müzikli restorantlarda kadınların oynayamaması..19 hükümete, meclise veya ülke yöneticilerine eleştiri yapılamaması..20 molla ahundlara ayrıcalık yapılması..21 şah dönemine duyulan özlem..22 halkın geleceğe umudunu kaybetmesi..23 askerlik yapmayanların yurt dışına çıkma yasağı..24 zorunlu askerliğin 2 yıl olması..25 gelir adaletsizliğinin artması..26 kirmanşah ve tahran depremi ile kaygının artması.. 27 küresel ısınma ile kuraklık problemi..28 kürtçe ve türkçe başta olmak üzere farklı dillerde eğitim yasakları..29 hane halkı borçluluk miktarının artması.. 30 meclisin halkı temsil edememesi..31 namjoo, ebi gibi sanatçıların konser verememesi..32 vize problemi nedeniyle; ermenistan, türkiye, gürcistan, malezya ve bae haricinde ülkelere seyahat edilememesi.. 33 parkta kız/erkek arkadaşınla oturamamak..34 2009 ve sonrasında ki gösterilerin şiddetle bastırılması.. 35 kadınların açık alanda sigara içememesi..36 yalancılığın yaygınlaşması veya yöneticilerin açık açık yalan söylemeleri..37 turizmin teşvik edilmemesi.. 38 reform ve değişim taleplerine kayıtsız kalınması.. 39 gazeteci, sanatçı ve yönetmenlerin tutuklanmaları..40 döviz kurlarının, faizin ve enflasyonun birlikte artması... arda turan ve volkan şen'in teravih namazı kılması ben de öss'ye girmeden önce gitmiştim 2005'te. ama çalışmadan olmuyor abi, ne bileyim, önce çalışmak lazım ... nisan 2022 türk parasının saçmalaması maaşlar tüketim falan her şey saçmaladı. 45 tl'ye tavuk sosisli kumru var 50 tl'ye iskender yiyebiliyorsun. sanayide çırak başlıyorken mühendis 6 ile başlıyor. yeni avukat asgari ücret bile almıyor. doktorlar zaten herhangi bir meslek erbabının kendilerinden daha fazla kazandığını hala kabul edemez durumda. her duyduğunda sürekli şok olup tivit litre su olmuş 5 lira. simit 6 tl. aç bitir salam 6 tl. 75 liraya geçen gün lokum et yedim. dün kelle eti mi ne eti olduğu belli olmayan kuşbaşılı kaşarlı pideye 50 lira sokmaya döner 30 lira olmuş. domatesin teki 4-5 tl. adam 30 liraya kahve satıyor fıçı bira 30 tl. ne nasıl yürüyor kimsenin haberi yok. bişi diyen de yok. kimse itiraz da etmiyor. saçmalık saçmalık üstüne. sıkışan zam yapıyor da oğlum öyle bir zam şekli yok. sonumuz bazı arkadaşlar konuyu anlamamış. ne yapsın adam falan diyor. hükümet yeteneksiz bilgisiz olabilir ama serbest piyasaya neredeyse hiç karışmıyor. 100 km yol özel arabayla lpgli 100 tl civarı olabiliyorken nasıl 50 kişiyi taşıyan otobüs kişi başı 100 tl kesebiliyor. minibüs indi bindi nasıl 5 lira yapabiliyor. ben işin burasındayım. yakıt masraflarının ne olduğunu herkes biliyor. dengesizlik değil mi olm bu ? mantığı var mı bu işin ? 3 aktarma yapan arkadaş var. geçen gün taksi kullanmış 10 lira fark ediyor toplu taşımayla mantıklı mı bu ? ben mi kafayı yedim ya anlamıyorum. 10 lira iki simit etmiyor ama seni toplu taşımadan kurtarıyor. ee uzaktan bakınca da bir simit 6 tl olmuş oha diyorsunulan ailem yazlıkta kızkardeşim geçen otobüsle gelmeye kalktı 320 lira almış. dedim bu işte yanlışlık var. uçak biletine baktık 280 tl dönüşü uçakla yaptı. ulan biri otobüs biri mı gerçekten bu iş ? ayna şakasını türkiye'de yapmak mutsuz insanlar şaka kaldıramazlar. başka bir sebebi giden deney. milli dayanışma kampanyası biz neden vergi ödüyoruz 1 kişi bana bunu açıklayabilir mi? neden yani neden? her zor zamanda futbol kulübü gibi sms kampanyası başlatılacaksa neden vergi veriyoruz yok mu açıklayacak biri? ya da fransızlar, amerikalılar niye ihtiyaç duymuyorlar sms'lere? bkz ihtiyat akçesi 24 nisan 2015 almanya'nın soykırımı tanıması pisagor bardağı yunanistanın samos adasında hediyelik eşya olarak satılan bir bardak. söylediklerine göre bu bardağı pisagor dizayn etmis ve eger dogru ise bence bu muazzam bardak milattan oncesinden gunumuze pisagorun biraktigi en degerli eserlerinden biri olmustur. bardagin sekli ters duran bir kilise canina benzer. tam ortasindan orta parmak goruntusunde bir naah isareti cikar. pisagor "azla yetinmeyi bilin, acgozlu olursaniz elinizdekileri de kaybedersiniz " demis ve bu bardakla kanimca soyut felsefeyi gozle gorulen elle tutulan bir somut nesneye donusturmustur. bu noktada sasirmak, isin gizemini ve suprizini yasamak istiyorsaniz , altta yazdiklarimi okumayin ve gunun birinde boyle bir bardak elinize gecerse icine istediginiz kadar suyu doldurup icin..- spoiler -bardagin ozelligi nedir derseniz, altina baktiginizda boyle bezelye eninde bir delik var. bi de bardagin icinden cikan parmagin dibinde iki delik. ve bardagin yarisini biraz gecince bir cizgi. siz bardagi bu cizgiyi asmayacak sekilde doldurdugunuzda hersey normal, herhangi bir bardaktan farki yok. cizgiyi asip bardagi cok doldurdugunuzda ise, asagidaki delikten, bardagin icindeki tum su bosaliyor.. - spoiler -ister pisagor ister bir baskasi, her kim dizayn ettiyse bu bardagi, uygulamali anlatiyor adama anyayi konyayi.. daire kapısını açık bırakıp metrekare kazanmak balkon kapısını açık bırakarak tüm istanbul'a sahip düşüncen kişinin 15 yaşındaki haline vereceği öğüt - sakın herkese güvenme, kapılarını açma... çok pis canını yakarlar 30 sene unutamazsın... lost - spoiler -dört sezon boyunca ilginç olaylar izledik. yolcuları derinlemesine inceledik. herhangi bir beklentimiz ölen adamlar dirildi "vadesi dolmamış" dedik. - gökten yemek yağdı "ne bereketli yermiş" dedik. - kötürüm adam yürümeye başladı "damar damar üstüne gelmiştir sarsılınca kendine geldi" diye ayı gördük "ayı nerede yok ki" diye kendimizi zamanda yolculuk yaptılar "bizler tuvalet kağıdının üstüne akı kapasitörü çizerek büyümüş nesiliz alışkınız böyle olaylara" * michael ortalığı dağıtıp " dey tuk may san" *diye bağırdı. baba yüreği dedik. - dededen kalma çalışan vw minibüs buldular "almanlar yapmış abi" dedik. - benjamin'i bağrımıza bastık. gözlüklerine hasta sayidi taklit ederek evdeki ütüyü tamir fazla yeme hurley gibi olursun eleştirilerini yerinde bulduk. gece yarısı dürümü "lost ne lan?" sorusunu "ada var. uçak düşüyor. böyle süper bişey." seklinde cevapladık. "ee ne var yani bunda. sıkıcı bence." diyenlere karşı sakin tavrımızı locke usulü çeyizlik 36 parça bıçak takımı arkadaşlara chinzuşii diye hitap ettik. 108 dakikada bir kod girilen bilgisayara reset atsak süre sıfırlanır mı acaba? diye kabullendik ama bize o adanın suya atılmış bozuk para misali ortadan kaybolmasını açıklayacajsın ` j j abrams` bunu spoiler -
Çok zamanınız yok ve hızlı bir şekilde İngilizce öğrenmek istiyorsunuz. Aslında biz bu makaleyi sizlere İngilizce kurslarımızda kurs süresini sizin belirlediğinizi vurgulamak için yazıyoruz. Hızlandırılmış İngilizce kursu için Bilişsel Akademi de gerek yok. Hızı beleriyen sizsiniz. İngilizce kursumuza kayıt yaptırdığınız en az iki gün kursa gelmenizi stiyoruz. Bu online İngilizce canlı ders şeklinde de olabilir. Sizlere İngilizce ile ilgili beceriler kazandırılır. Bu becerilerin öğrenilmesi için size özel çalışma programı hazırlanır. Burada siz iki günden fazla gelim hızlı İngilizce öğrenebilirsiniz. Hızlandırılmış İngilizce kursu süresini kurumuzda kursiyerlerimiz belirliyor. Hızlandırılmış İngilizce Kursları Hızlandırılmış İngilizce Eğitimi Alırken Aman Dikkat! İngilizce öğrenmek ve İngilizce bilmek, belli ölçüde emek vermenin yanı sıra, bolca da zaman gerektiren bir iş gibi görünmektedir. İyi bir İngilizce kursuna da gitsek, pek çok kişi bir yandan İngilizce öğrenmek isterken, diğer yandan da iş hayatı, aile ve sosyal yaşam arasındaki dengeyi korumalıdır. Fakat İngilizceyi bir iş olarak görmemek gerekiyor. Sırf bir dil edinme amacıyla öğrenmek isteyen kişilerin bile, İngilizce öğrenmek için zamanlarını ayarlamaları gerekiyor. Yoksa hızlandırılmış bir İngilizce kursunun sizin için yararı olmayacaktır. İngilizce öğrenmek için zaman planlaması yapın! Hızlandırılmış İngilizce Kursu Nedir? Bu terim, pek çok kez hepimizin karşısına elbette ki çıkmıştır. Bazılarımız bu terimin bir aldatmaca olduğunu düşünse dahi; Hızlandırılmış İngilizce Kursu aslında belli bir mantık çerçevesinde ilerleyen ve kişinin tam da istediği türde ilerleyen bir programdır. Bu program sayesinde pek çok kişi yaş ne olursa olsun İngilizceyi anlamak ve kavramak yolunda büyük bir adım atmış demektir. İngilizce hızlandırılmış kurs eğitiminde ilerlemeyi belirleyen faktörler; İngilizce öğretmeninin profili; tecrübesi, dile olan hakimiyeti, öğrencilerine gösterdiği alaka baz alanında sınıfın mevcudu; Öğrenmenin hızı öğrenci sayısıyla doğru orantılıdır. Yani ne kadar az öğrenci o kadar iyi eğitim programı, aktiviteler ve sürekli öğrenmeye yönelik dersleri de kapsamaktadır. Kısaca hızlı ve verimli eğitimi anahtarı en başta belirlenen program daha sonra, öğrencinin öğrenme alışkanlıklarına, öğretmenin kalitesine, hedeflere uygun tasarlanan derslerle ve bire bir veya en fazla 3-4 kişilik sınıflarda verilen İngilizce eğitiminden geçmektedir. Yoğun İngilizce Kursu Önemi Hızlandırılmış kurs yerine yoğun İngilizce kursu ya da eğitimi kavramını kullanmak bizce daha uygundur. Çünkü dersler hızlı değil yoğun bir şekilde geçiyor, süreç sadece zaman olarak değişmekte. Hızladırılmış İngilizce kursları ders saatleri genel yapılan İngilizce kurs saatleriyle aynıdır. Burada kursiyer 2 gün yerine kursa daha fazla gün gider. Bundan dolayıda yoğunluk artar. Yoğun İngilizce kursları demek hızlandırılmış İngilizce kursları kelimesinden daha uygun oluyor.
eski-yeniyeni-eskien iyi-en kötü armağan kısa ve öz girileri ile karnıma ağrılar sokup * counterstrike da asla yanıma yaklaşamayacak olan yarı hemşehri statüsünde * okul bölüm vs. arkadaşım *. eğer sınıfta aykut diye biri varsa ve hoca ingilizce dersinde 'ı could....' diye bir cümle kurmuşsa cümle esnasında espri bağabından yüzüne bakılacak ve 'hoca sana diyiyor' denilecek kişilik gol atamadığında "i couldn't" diyen kişi. aykut ilter bkz aykut ilter kutlu ay anlamında hem erkek hem bayan ismi. kutlu ay demek
Gerçi neden geriliyorum ben de bilmiyorum. Nihayetinde hayatımız hep biraz "Şu mu, yoksa bu mu?" sorularına maruz kalarak geçti. Sağ memeyi mi emeceksin, sol memeyi mi? Anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı? Acid'ci misin, metalci mi? Melih'çi misin, Eray'cı mı? Pepsi'ci misin, Coca-Cola'cı mı? Etli dolmacı mısın, zeytinyağlı dolmacı mı? Bak bu çok zor sorudur...Velhasıl "Bu hafta ne yazsam" diye düşünürken, ülkedeki atmosferin de etkisiyle, aklıma sevgili okurlarımıza böyle bir seçim sunmak geldi. O zaman cevap verin bakalım Çiğ beslenme mi, ketojenik beslenme mi?ÇİĞ BESLENME NEDİR, NE İŞE YARARYabancıların "raw food" dediği çiğ beslenme, adı üzerinde gıda maddelerinin pişirilmeden tüketilmesi esasına dayalı. İlk insanların, ateşi, yediklerini pişirmek için kullanmaya başlamalarından önceki beslenme biçimlerinin günümüze yansıması beslenmede, pişirme yok ama kurutma gıdalar için sıklıkla uygulanan bir yöntem. Bir de bazı yiyecekleri azami 45 derece sıcaklıkta tutarak tüketime hazırlayabiliyorsunuz. Neden 45? Çünkü özellikle sebze ve meyvelerdeki vitaminler, faydalı bakteriler, enzimler vb. 45 dereceden yüksek sıcaklıklarda ömrünüz sade suya çiğ sebze-meyveyle geçmiyor. Yağlı tohumlar, kuru yemişler vs. bu beslenme biçiminde muhakkak olması gerekenler. Bir de benim en sevdiğim, bakliyat filizleri var. Çocukken pamuğun içinde fasulyelerle yaptığımıza benzer bir yolla, mercimekleri, börülceleri filizlendirip salatalara, yemeklere katmak mümkün. Bu şekilde tüketilen bakliyatın vitamin değeri de kuru tüketime nazaran yüzde 800 daha yüksekmiş.Bitkisel gıdalarla ilişkiler nispeten basit ama hayvansal gıdalarda sıkıntı büyük. Süt ve süt ürünleri muhakkak yüksek sıcaklıkta işlem gerektirdiğinden yasak. Çok isteyene badem sütü, hindistancevizi sütü filan öneriliyor. Etin durumu ise çok daha karışık Bazı çiğ beslenmeciler tamamen etsiz yaşıyor, bazıları eti marine edip yiyor Çiğ köfte de olur mu ki?, bazıları ise sadece balık tüketiyor. Suşi, özellikle de saşimi çok iyi bir örnek. Unutmadan, alkol, kafein ve unlu mamuller de kesinlikle yok."Peki bunun bize ne faydası var?" diyorsanız, o da şöyleymiş Öncelikle vücudunuza giren vitamin, mineral vb. yapı taşlarının miktarı da canlılığı da çok daha fazla oluyor. Daha iyi besleniyorsunuz yani. Bağışıklık sisteminiz güçleniyor. Sindirim sisteminiz düzene giriyor. Kötü, işlenmiş, yapay şeyler yemediğinizden karaciğeriniz, böbrekleriniz çok daha az yoruluyor. Cildiniz güzelleşiyor. Bir de tabii yine abur cubur yemediğiniz için fazla kilolarınızda bir azalma olabileceği beraber, çiğ beslenmeye geçmek hayli radikal bir karar ve herkesin harcı olmayabilir. Doktorunuzla filan konuşmadan aman girmeyin bu işlere! Dahası, babaanne tabiriyle 'para tuzakları' türemiş bu alanda da. Çiğ besleneyim derken maaşı ambalajlı gıdalara gömmeyin. Onun yerine Raw Food Recipes'de muhteşem tarifler bulabilirsiniz. Türkçe sitelerde de yavaş yavaş böyle tarifler çıkmaya başladı.Bir de tarihsel not düşeyim Yuval Noah Harari'nin Sapiens'inde ilk insanların yiyecekleri pişirmesinin, insanlık tarihinde yarattığı sonuçları anlatan yaklaşık bir sayfalık bir kısım var, meraklısına öneririm. Kitabın tamamını da öneririm tabii… Harari'nin anlattıklarını en kısa yoldan ifade etmek gerekirse, pişmiş gıda tüketmeye başlamak insanların sindirime harcadığı süre ve eforu azaltmış, bunun sonucunda bağırsaklarımızı kısaltıp beynimizin büyümesini sağlamış. Yani bugünkü insan, zekâsını kısmen pişmiş gıdalara BESLENME NEDİR, NE İŞE YARARÖncelikle ketojenik ne demek? Bu kelimenin kökünde 'ketozis' var. O da vücudumuzun karbonhidratsız kaldığı durumlarda, enerji için yağ depolarına başvurmasına verilen ad. Ketozis aşamasında yaşanan tepkimelerin sonucunda keton denilen maddeler ortaya çıkıyor. Vücudumuzda bunların yaşandığını nefesimizin aseton gibi kokmasından ya da eczanelerdeki keton çubuklarıyla testler yaparak anlayabilirmişiz.Peki ketojenik beslenme ne oluyor? Bol bol yağ, orta karar protein ve düşük miktarda karbonhidrat tüketilen ve vücudu yağ yakmaya zorlayan bir beslenme biçimi oluyor. Canan Karatay'ın savunduğu beslenme biçimine vakıf olanlar, benzerlikleri hemen fark edecektir.Ketojenik beslenmeye karar verirseniz, bol bol tereyağı Kahveye bile koyup 'kurşun geçirmez kahve' yapabilirsiniz örneğin..., zeytinyağı gibi bitkisel yağlar, ceviz gibi yağlı kuruyemişler, avokado, yumurta, süt ve et tüketebilirsiniz. Yalnız etle ilgili bir parantez Ne kadar et o kadar iyi değil; en çok önerilenler ton balığı gibi yağlı proteinler. Unlu mamullere, pilava, patatese, şekere, bala filan tamamen veda edeceksiniz. Çok özleyen badem ununu denesin. Meyveleri de çok canınız isterse günde bir kez küçük porsiyonlar halinde tüketebilirsiniz. Keto Recipes'de güzel tarifler var. Maalesef yine İngilizce ama en azından fikir gelince Bu beslenme biçimi ilk olarak çocuklarda epilepsinin tedavisi için bir metot olarak geliştirilmiş ve bu yolla nöbetlerin azaltılmasında yüzde 50'den fazla oranlarda başarı elde edilmiş. Keza diyabet, mide yanması, yüksek tansiyon gibi hastalıklarda da, Alzheimer, Parkinson gibi bozukluklarda da hastaların ketojenik beslenmeye başlamasıyla şikayetlerinde azalma ya da hastalığın ilerlemesinde yavaşlama ketojenik beslenme son dönemde en fazla kanserli hastalara öneriliyor. Zira kanser hücreleri şekerle besleniyor ve vücuda giren şekerler ile karbonhidratlar ne kadar azalırsa hücrelerin büyümesi de o kadar birlikte ketojenik beslenmeye geçmek de sizin için radikal bir karar olabilir. O nedenle tıpkı çiğ beslenmede olduğu gibi burada da doktorunuza danışmadan hareket etmeyiniz Artık yazmaya gerek görmüyorum ama ketojenik beslenme ya da çiğ beslenmeyle ilgili ilginç deneyimleriniz varsa e-postalarınızı beklerim.
yiğit özgür hızlandırılmış ingilizce kursu