. Anasayfa Yazarlar Foto Galeri Video Galeri Haberler GÜNDEM DÜNYA MAGAZİN SPOR EKONOMİ SAĞLIK SİYASET TEKNOLOJİ BURSA YAŞAM ASAYİŞ EĞİTİM HAYATIN İÇİNDEN Foto Galeri Ünlüler Turistik Yerler Karikatür Haber Yaşam Cemiyet Spor Komedi BURSA Otomobil Teknoloji Sağlık Ekonomi Dünya Video Galeri Haber Komik Fragman Futbol Yaşam Güncel Oto Spor Hayvanlar Alemi Spor Sağlık Fikstür Puan Durumu Künye İletişim Anasayfa Haber Ara Yazarlar En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız. Anasayfa BURSA Sağlıklı çevre için topyekun mücadele Başkanlığını Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yaptığı Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, nüfusu 50 binin altında olan 43 belediyeye çevreci çocuk eğitim seti desteği verdi. Haber Giriş Tarihi 1738 Haber Güncellenme Tarihi 1738 Türkiye’de tüm belediyeler daha temiz ve yaşanabilir çevre oluşturmak adına her türlü çalışmayı hayata geçirirken, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği de özellikle nüfusu 50 binin altında olan 43 üye belediyesine anlamlı destekte bulundu. Aynı zamanda Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin de başkanı olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, geleceğimiz olan çocuklarda çevre bilincinin daha sağlıklı bir şekilde oluşturulması amacıyla hazırlanan çevreci çocuk eğitim setlerinin 43 üye belediyeye ulaştırılacağını söyledi. Üye belediyelere ulaşan kitapların belediye başkanları tarafından çocuklara dağıtılacağını belirten Başkan Alinur Aktaş, eğitim setinin geri dönüşüm, küresel ısınma, yenilenebilir enerji, ekosistem ve çevre temizliği’ konu başlıklarından oluştuğunu ifade etti. Çocuklara çevre bilincini aşılamak için tüm imkânları seferber ettiklerini dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Şehirlerimizin yaşamlarını sürdürebilmeleri için sağlıklı olmaya ihtiyacı var. Tabii ki temiz çevre ve sağlıklı şehirler için çocuklarımıza büyük görevler düşüyor. Onlara geri dönüşebilir atıkları ayırarak çevremizi korumamız gerektiğini anlatacağımız gibi ailelerini ve büyüklerini de bu konuda bilgilendirmeliyiz. Herkesin yaşadığı şehirdeki doğayı ve çevreyi koruması, dünyayı daha yaşanabilir hale getirecektir. Atık, yaşamımızın bir parçası. Atıkların kontrollü bertarafı, tüm vatandaşların ve yöneticilerin yasal ve yaşamsal sorumluluğudur. Bu amaçla Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği olarak, üyelerimizden nüfusu 50 bin ve altındaki 43 belediyeye çevreci çocuk eğitim seti gönderiyoruz” dedi. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çevre ve çevre sağlığı üzerine çalışmalarını sürdüreceğini söyleyen Başkan Alinur Aktaş, hazırlanan eğitim setlerinin belediyelere önemli katkı sunacağını ifade etti. En Çok Okunan Haberler OluÅŸturulma Tarihi Aralık 29, 2016 1018Hastalıklardan uzak bir ÅŸekilde daha uzun yaÅŸamayı, fit olmayı ve dinç hissetmeyi kim istemez ki... İşte bunlar için 10 altın kural, üstelik uygulaması da oldukça kolay...Hepimiz daha saÄŸlıklı, daha mutlu bir yaÅŸam isteriz. Bu isteÄŸimizi gerçekleÅŸtirmek yine kendi elimizde. Bunun için oldukça basit birkaç adıma dikkat etmemiz ve uygulamamız saÄŸlıklı bir hayat için dikkat etmemiz gereken 10 altın kural kural1-Düzenli beslenin Beslenme saÄŸlık için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta diyebiliriz. Her sabah mutlaka kahvaltı yapın. AkÅŸamları uyumanıza 3-4 saat kala bir ÅŸeyler yemeyi bırakın. Günde 3 öğün yemeye özen gösterin. Fazla yaÄŸ, ÅŸeker ve tuzu hayatınızdan çıkarı için Vücudunuzun iç ve dış güzelliÄŸi için bol bol su için. Suyun vücuda sayısız faydası olduÄŸunu unutmayın. Kilonuza oranla günde en az 1,5-3 litre arası su içmeyi ihmal Zararlı alışkanlıklardan uzak durun Sigara ve alkol kullanımında her yıl yüzlerce kiÅŸi farklı hastalıklara yakalanıyor. Vücudunuzun daha dirençli ve saÄŸlıklı olması için bu alışkanlıkları tamamen hayatınızdan çıkarı Spor yapın Günde 15 dakikanızı spor hareketlerine ayırsanız dahi bunun oldukça faydasını göreceksiniz. Günlük yoÄŸunluÄŸunuza göre haftada veya günde yarım saatinizi spora ayırın. Tempolu yürüyüşler, belli rutinde koÅŸular ve egzersiz hareketleri yapı Olumlu düşünün Düşünceler de bizim bir parçamızdır. Stresli bir hayat, olumsuz düşünce gibi etkenler birçok hastalığa zemin hazırlar. Hayata ve olaylara olumlu açıdan yaklaÅŸmaya çalışı Beyin sporu yapın Zihninizi sürekli geliÅŸtirecek, hafızanızı güçlendirecek ÅŸeyler deneyin. Bulmaca çözün, kitap okuyun, sudoku ile zihninizi canlı GüneÅŸte çok kalmayın D vitamini kaynağı güneÅŸ elbette vücut için faydalı. Ancak çok fazla güneÅŸe maruz kalmak baÅŸta cilt kanseri olmak üzere çeÅŸitli hastalıklara yol açar. Bu sebeple yaz-kış güneÅŸ kremi uygulamayı unutmayı Temiz olun Her gün duÅŸ almaya özen gösterin. Düzenli kese yapın. Yüzünüz, saçınız ve vücudunuz için gerekli ürünleri kullanmaya özen gösterin. Günde en az iki kez diÅŸinizi fırçalayı Sevdiklerinize zaman ayırın Onlarla bol bol gezin, sohbet edin, sevdiÄŸinizi söyleyin. Sizi mutlu eden insanlar hayata baÄŸlanmanıza ve mutlu olmanıza yardımcı olacaktı Uykuya özen gösterin Günde 8 saatten az veya fazla uyumayın. Ayrıca gece geç saatlerdeki uyku ile vaktinde uyuyacağınız uyku kalitesi aynı deÄŸildir. Bunu unutmayın. 5G’yi dünyanın sınırlarının dışına çıkarıp, uydulardan bir ağ oluşturacaklar - 1227 Güncelleme - 1227 İletişim, kablosuz ve uzay teknolojileri alanında faaliyet gösteren 3 şirket, 5G’yi uzaya taşımak için kolları sıvadı. Ericsson, Qualcomm ve Thales’in işbirliği kapsamında yürütülen uydu tabanlı 5G karasal olmayan ağ projesi ile denizler, okyanuslar ve karasal bağlantı imkanının bulunmadığı ücra bölgelerin kapsama alanına dahil edilmesi hedefleniyor. 5G’yi uzaya taşıyacaklar! İletişim teknolojileri şirketi Ericsson, Fransız havacılık ve uzay şirketi Thales ve kablosuz teknoloji geliştiricisi Qualcomm Technologies ile birlikte 5G’yi dünyanın sınırlarının dışına çıkarıp, yörüngedeki uydulardan meydana gelen bir ağ oluşturmayı planlıyor. Projeyle birlikte geleceğin 5G akıllı telefonlarının kullanım alanı genişleyecek. Bu sayede yalnızca veri bağlantısı sunan geleneksel uydu telefonları yoluyla iletişim kurulabilen bölgelerle sınırlı kalınmayıp, dünyanın her yerinde 5G bağlantıdan ve geniş bant veri hizmetlerinden yararlanabilme potansiyeline erişilecek. DENİZLERİ VE OKYANUSLARI DA KAPSAYACAK Alçak Dünya Yörüngesinde ADY bulunan uydular yoluyla sağlanan 5G bağlantının en zorlu coğrafyaları; denizleri, okyanusları ve karasal bağlantı imkanının bulunmadığı diğer ücra bölgeleri kapsama alanına dahil etmesi bekleniyor. Bu ölçüde yaygın bir kapsama alanının, hem 5G akıllı telefon abonelerine sunulan dolaşım hizmetlerini iyileştirmesi, hem de taşımacılık, enerji ve sağlık sektörlerinin 5G kullanım senaryolarından yararlanması amaçlanıyor. Uzay tabanlı ağlar aynı zamanda karasal ağların beklenmedik kesintiler veya doğal afetler sebebiyle kullanılamadığı durumlarda yedek iletişim ağı olarak görev yapabilecek. DOĞAL AFETLERDE KRİTİK ROL ÜSTLENECEK Ericsson Kıdemli Başkan Yardımcısı ve CTO’su Erik Ekudden konuyla ilgili şunları söyledi “Ericsson, Thales ve Qualcomm Technologies’in kurduğu iş birliği, iletişim tarihinde önemli bir kilometre taşı olma niteliği taşıyor. Nihayetinde bu teknoloji, birlikte çalışan 5G uydular ve karasal bağlantılar yoluyla gerek okyanusun ortasında gerek ücra bir bölgedeki ormanın içinde olsun, dünyanın her noktasındaki kullanıcılara gelişmiş, güvenli ve ulaşılabilir iletişim imkanı sunacak.” Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın ise “Ericsson, Thales ve Qualcomm Technologies arasındaki test ve validasyon işbirliği, okyanuslar ve ormanlar gibi dünyanın en ücra ve zorlu bölgelerinde bağlantı imkanı sağlayacak. Bu da herkesin ve her şeyin, her yerden güvenli ve uygun maliyetli bir şekilde birbirine bağlanabileceği bir dünyanın kapısını aralıyor. Aynı zamanda mevcut karasal ağların doğal afetler sebebiyle hizmet vermediği durumlarda yedek iletişim ağı olarak görev yapabilecek olması da önemli bir değer yaratıyor” değerlendirmesini yaptı. İLK TEST ÇALIŞMALARI İÇİN START’ VERİLDİ Verilen bilgiye göre küresel telekomünikasyon standartları kurumu 3GPP’nin Mart 2022’de verdiği onayın ardından, Ericsson, Thales ve Qualcomm Technologies’in başlattığı bu ilk test ve validasyon çalışmasında karasal olmayan ağların desteklenmesi amaçlanıyor. Test kapsamında, 5G karasal olmayan ağları oluşturacak 5G akıllı telefonlar, uydular ve karadaki 5G ağ bileşenleri gibi çeşitli teknoloji unsurlarının validasyonu gerçekleştirilecek. HANGİ ŞİRKET NE YAPACAK? Ericsson, hızla hareket eden ADY uydular aracılığıyla yayılan radyo sinyallerini yakalamak üzere modifiye edilen bir 5G sanal RAN vRAN kümesini test ederek, uzay boşluğu ile dünyanın atmosferi arasında geçiş yapan 5G radyo dalgalarında ne gibi değişimler olduğu sorusuna yanıt arayacak. Thales ADY uydularda kullanıma uygun bir 5G radyo uydu sistemini test etmeyi planlarken, Qualcomm Technologies ise 5G NTN’lerin geleceğin 5G akıllı telefonlarında kullanılabileceğini kanıtlamak amacıyla geliştirilmiş test telefonlarından yararlanacak. Su insan için hayati önem taşır.. İnsan besin almadan bir ay yaşayabilir ancak su olmadan sadece birkaç gün yaşayabilir. Uzmanlara göre vücut suyunun yüzde 10 azalmasıyla yaşam tehlikeye girmeye başlar. %20'si yitirildiğinde ise ölümle sonuçlanır. İnsan vücudundaki su %45-70 arasında değişir. Vücutta suyun görevleri oldukça fazladır. Besinlerin sindirimi, emilimi, vücut ısısının denetimi, eklemlerin kayganlığının sağlanması bunların belli başlılarıdır. Yetişkin insan içeceklele ortalama 1 litre, yiyeceklerle de ortalama litre su alır. Sebze ve meyve gibi besinlerinde %85-90'ı su olduğundan sıvı alımının bir kısmı bu yiyeceklerden karşılanır. Her insan 1 kalorilik yiyeceğe karşılık 1 gr. su almalıdır. İnsan vücudu günde ortalama günlük deri yoluyla 500, akciğerlerle 300, böbreklerden idrarla 1500 ve bağırsaklardan 200 ml. su kaybeder. Bu miktarlar iklim koşullarına, hastalık durumuna ve spor durumuna göre değişir. Vücuttaki su yoğunluğunun %1 azalması bizde susama ihtiyacını doğurur. Vücut suyunu fazla kaybetiğinde fiziksel performans azalır, konsantrasyon azalır, baş dönmesi olur. Daha ileri kayıplarda baş dönmesi, kas spazmı ve aşırı yorgunluk görülür. Kullanılacak suyun temizliği önemli bir konudur. Nereden nasıl geldiğini bilmediğimiz bir su söz konusu ise mutlaka 3-5 dakika kaynatılmalıdır. Aksi takdirde suyun içindeki mikroplar ağır hastalıklara yol açabilir. Kapalı sular bu anlamda daha güvenlidir ve tercih edilmelidir. Özellikle suyu içecek olan bir çocuksa daha da hassas olmak gerekir. Mikroba daha açık olduklarından hastalanma riskleri daha fazladır. Bazı insanlar suyu tek başına içmeyi sevmeyebilir. Bu kişiler mutlaka tadları hoşlarına gidecek bir sıvıyı tercih etmelidirler. Bu sıvı açık çay, limonata, bitki çayları gibi içecekler olabilir. Bu içeçeklerin de kalorisi ve besin değeri önemlidir. Mesela sıvı ihtiyacını karşılamak için günde litre asitli içecekleri içmek de sakıncalıdır. Ya da hazır meyve suları çok şekerli ve boyalıdır. Onları tüketmek de gereksiz kilo alımına neden olur. Tüketilen hiçbir sıvı suyun vücuttaki görevlerini gerçekleştirmez. Bizim için en ideal sıvı sudur. Suya ulaşmak her zaman daha kolaydır. Küçük yudumlarla başlanıp giderek miktar arttırılabilir. Öneriler Bol sebze ve meyve tüketin. Örneğin karpuzun % 95'i sudur. Sofralarda bulunması hem kolay hem de ekonomiktir. Yazın özellikle ayran tüketilmesi tansiyonun düşmemesi için de yararlıdır. Biraz tuzlu olmasının bir sakıncası yoktur. Uzmanlar günde 2-3 bardak ayran içmenizi tavsiye ediyor. Su kaybında neler yaşanır? %1'lik su kaybında hipotalamusta susama merkezini uyarır. %3'lik su kaybında kan hacmi ve fiziksel performans azalır. %5'lik su kaybında birey konsantre olamaz. %8'lik su kaybında baş dönmesi, aşırı yorgunluk, soluma güçlüğü oluşur. %10'lik su kaybında kas spazmı, aşırı yorgunluk, dolaşım - böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar. %20'lik su kaybında ölüm! Su tüketimi ne kadar olmalı? Konunun uzmanlarından diyetisyen Turgay Köse şöyle diyor; Kilo kaybetmek, kilo korumak ve fazla besin alımını engellemek için bol su içilmesi gerekir. Peki ama günlük su tüketimi ne kadar olmalıdır? Sağlıklı bir kadının günde 10 bardak, erkeğin ise 14 bardak su içmesi önerilmektedir. Kilo fazlası olan kişilerin bu miktardan daha fazlasını tüketmeleri gerekmektedir. İçilen çay, kahve, kola gibi içecekler diüretik oldukları için asla suyun yerini tutmamakta, vücuttan su atımını artırmaktadırlar. Nasıl Türk kahvesi yanında su içiliyorsa, aynı şekilde çay ve neskafe ile de su içilmesi gerekmektedir. En iyi çözücü, saf, katıksız ve doğal olan içecek su olduğu için günlük sıvı ihtiyacının 3/4'ü su olarak tercih edilmelidir. Özellikle yaz döneminde suya daha bir önem vermek gerekmektedir. Suyun vücuda etkisi Beynin sıvısının yaklaşık %85'i sudur. Gözlerin ışığa karşı olan saydamlığı su ile sağlanır. Ses dalgaları iç kulaktaki sıvı sayesinde taşınır. Beyne giden sinirler su sayesinde sinyal gönderir. Vücut dengesi su ile sağlanır. Vücut sıcaklığının dengelenmesini su üstlenir. Suyun eklemlerde yağlayıcı görevi vardır. Ayrıca kalp ve bağırsakta da aynı işlevi yapar. Protaplozmadaki yabancı maddeleri yakalar ve etkisiz hale getirir. Nemnelndirici etkisiyle organlardaki difuzyonu kolaylaştırır. Sindirim ve emilim olaylarını kolaylaştırır. Ayrıca Ağız, göz ve burun gibi vücut dokularının nemlenmesini sağlar. Vücuttaki kan, gastrik sıvı, tükürük, amniyetik sıvı gebelikte ve idrar gibi vücut sıvılarının büyük bir kısmı sudur. Kabızlığın önlenmesine yardımcı olur. Ödemin atımında rölü vardır. Kilo alıp vermeden dolayı oluşan sarkmaları sporla birlikte önler. Vücudun ihtiyaç duyduğu iz minerallerin pek çoğunu sağlar. Soğuk algınlığı, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları ve mesane kanseri riskini düşürür. - Cilt Güzelliğiniz İçin Bir Hazine; Süt Süt, başta gelişme çağındaki çocuklar olmak üzere, 7`den 70`e herkesin vücudu için lüzumlu olan bütün besinleri dengeli olarak içinde bulunduran, vazgeçilmez tek besin kaynağıdır. Süt, büyüme ve gelişmenin temel yapı taşlarını içerir. Vücudun birçok hayati fonksiyonunu sağlayan kalp, sinir ve kas hücreleri için gerekli unsurlara sahiptir. Sütte, kalsiyumun yanı sıra, potasyum, fosfor ve protein bulunur. Süt, hücre dokularının oluşmasında, yıpranan kısımların yenilenmesinde önemli rol alırken, uzun ve sağlıklı bir hayat için ideal bir besindir. Faydaları saymakla bitmeyen sütün veya sütten yapılan yiyeceklerin günde en az yarım litre tüketilmesi gerekmektedir. Ancak Türkiye`de, kişi başına yıllık süt tüketimi, sadece 5-6 litre düzeyindedir. Dünya yıllık süt tüketimi ortalaması ise 18-20 litredir. Yıllık süt tüketimi, AB ülkelerinde 80-90 litre, ABD`de ise 120 litreye kadar çıkmaktadır. Uzmanlar sağlıklı bir bireyin günde en az yarım litre süt tüketmesi gerektiğini belirtiyor. Yarım kilo süt, günlük ihtiyacımız olan; kalsiyumun % 75`ini, fosforun % 60`ını, iyotun % 25`ini, B2 ve B12 vitaminlerinin % 77’sini, C vitamininin % 15`ini, A vitamininin % 23`ünü, D vitamininin ise % 16`sını karşılar. Pürüzsüz ve güzel bir cilt için Dirsekleriniz sertleşerek kurumaya başladıysa; Bir parça pamuğu sütle ıslatarak dirseklerinize sürerek 15 dakika bekletin. Bu uygulamayı bir hafta tekrarlayın. İpek gibi pürüzsüz dirseklere sahip olacasınız. Pürüzsüz bir cilt için; Cildinizi temizledikten sonra süte batırdığınız bir parça pamukla silin. Sütü cildinize iyice yedirdikten sonra 4-5 dakika bekleyin. Ardından cildinizi ılık su ile durulayın. Bu uygulama cildinizin genç ve pürüzsüz olmasına yardımcı olur. Yağlı ciltler için; 1 ölçek çiğ süt ile 1 ölçek yulaf kepeğini bir kabın içinde karıştırın. Bununla yüzünüzü iyice silin. Kısa zaman içinde parlak ve yumuşak bir cilde sahip olacaksınız. Bu karışımı 3 gün buzdolabında bekletebilirsiniz. Kuru ciltler için; 1 fincan çiğ süt ile 1 fincan gülsuyunu bir kabın içinde karıştırın. Bir parça pamuk kullanarak bu karıpşımla cildinizi silin. Cilt için iyi bir temizleme sütü elde etmiş olursunuz. Karma ciltler için; 1 fincan süte 1 küçük salatalık rendeleyerek 5 dakika kaynatın. Soğuduktan sonra süzerek bir şişeye koyun. Bu da cildiniz için harika bir temizleme sütü olacak. Temizleyici etkisi Cildinizi gerginleştirici bir sütle temizlemek ister misiniz? 1 su bardağı ılık süte 10 gr biberiye atıp 5 dakika bekletin. Süzüp bir parça pamukla tüm yüz ve boynunuzu silin. Süt banyosu bir güzellik iksiri Süt banyosu ezelden beri lüks ve klasik bir hoşluk sırrı. Kleopatra bütün iyileştirici yönünü keşfettikten sonra, tertipli olarak kuğu biçimindeki banyosunu deve sütüyle doldurup zambak beyazlığındaki teninin pürüzsüz kalmasını sağlardı. İki bin yıl sonra, sütün yararları tekrar keşfediliyor. Doğal bcta hidroksi asitleri içeren süt, yaşlı cildi yenilemekle kalmaz, aynı zamanda yatıştırır. Bu nedenle süt, cildi climine etmek için doğal bir yöntemdir. Süt cilde bakım yaparak yumuşak ve parlak olmasını sağlar. Cilt dışında sütün saça da faydası vardır. Süt proteinleri saçı da besleyerek parlaklık kazanmasını sağlar. Sütün içinde cilt için çok değerli bir madde olan laktik asit bulunur. Laktik asit cilt tedavilerinde en fazla yararlanılan hidroksi asitlerden biridir. Cildin en üst tabakasında, diğer asitlerden daha etkili oldukları için, kimyagerler bunlara, "üstün dereceli asitler" derler. Eşsiz bir nem sağlarlar. Ayrıca cildi derinlemesine temizler, ölü deriyi atmasına yardımcı olur ve yumuşatırlar. Nitekim süt banyolarından sonra cildimiz parlar, rengi düzelir ve esnekliği artar. Sütün içinde bulunan yağlar ve proteinler de önemlidir. Süt proteinleri saçları besler, parlaklık kazandırır. Bu nedenle süt banyosu yaparken diyet süt kullanmayın. Özel süt banyosu tarifi -Banyo suyunuzu ılıtın, küveti doldurun ve içine 250 gram kadar süt tozu ekleyin. İsterseniz içine yarım yemek kaşığı badem yağı ve birkaç damla en sevdiğiniz parfümden ekleyebilirsiniz. Sonra da uzanın ve bu muhteşem karışım cildinize nüfuz ederken, hayatın tadını çıkarın. -Banyo suyuna gerçek süt koymak istiyorsanız; tam yağlı, yarım litrelik bir şişe yeterlidir. -Bir başka seçenek de; 2 ölçü süt veya süt tozuna 1 ölçü mısır nişastası ile yarım ölçü yulaf unu ve biraz da aromatik yağ karıştırabilirsiniz. Süt kokusu Bu banyolardan birini denerseniz, ne kadar rahatlatıcı olduğunu hemen anlayacaksınız. Ancak ne varki, süt vücutta ağır bir koku bırakır. Bunu gidermenin en iyi yolu içine aromatik yağlar veya parfüm eklemektir. Özellikle limon, lavanta ve portakal yağları süt kokusunu kolayca bastırır. Bu yağlar ayrıca banyonuzu zenginleştirir ve ek yararlarla etkisini artırırlar. Süt tozunu tercih etmelisiniz çünkü süt çok kolay bozulur. Banyo sefasını tamamlarken ılık su ile güzelce bir duş alıp durulanın ama tekrar sabunlanmayın.

sağlıklı bir hayat için sizde su için